İSİMSİZ İHBARLA...
Atayün tarafından, isimsiz bir ihbar mektubuna dayanılarak 3 sayfalık tespit tutanağı hazırlandı. Alevi olan Ali Tatar'ın DHKP-C yapılanmasından sorumlu olduğu ifade edilen tutanakta, "Yapılan çalışmalarda 29 Haziran 2009 tarihli ihbar mektubunda, 'Ali Tatar Deniz Lisesi ve Harp okullarındaki Alevi ve DHKP-C yapılanmasından sorumludur. Bu faaliyetleri Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) görünümü altında yürütüyorlar. Her nedense Ali Tatar, dayısı Hüseyin Tatar'ın DHKP-C nedeniyle tutuklandığını ve amcası oğlu Süleyman'ın Tunceli kırsalında terör örgütünün militanı olarak faaliyet gösterirken yakalanıp hapse girdiğini gururla anlatmaktadır. İş bu tespit tutanağı tarafımızdan tanzimle birlikte imza altına alınmıştır..." denildi. Yurt Atayün'ün savcılığa yolladığı tutanaktan hemen sonra Tatar için yeniden yakalama kararı çıkarıldı. Bunu duyan evli ve 1 çocuk babası 42 yaşındaki Ali Tatar, Beylerbeyi'nde kaldığı askeri lojmanda beylik tabancasıyla canına kıydı. Bu yürek burkan hikâye, Yurt Atayün'ün paralel yapı operasyonlarında pazartesi günü tutuklanmasıyla yeniden gündeme geldi. 4 yıllık acıları halen tazeliğini koruyan Ali Tatar'ın ağabeyi Ahmet Tatar, SABAH'a çarpıcı açıklamalar yaptı. Kardeşini intihara götüren sürecin taşlarını Atayün'ün döşediğini söyleyen ağabey Tatar, "Biz bugüne kadar kimseyi ayırt etmedik. Ama maalesef Yurt Atayün kardeşimi mezhebine göre fişledi ve hayatımızı kararttı. 4 yıldır aynı acıyı yaşıyoruz. Ellerinde kardeşimin kanı var" dedi.
'HÜKÜMET SON VERDİ'
Ahmet Tatar, paralel polislerin "adalet istiyoruz" şeklindeki kelepçeli eylemleriyle ilgili de şunları söyledi: "Bu insanların bizlere karşı işledikleri suçlar var. Bunların karşılık bulmasını istiyoruz. Yargı önünde hesap versinler. Yüzlerce insana karşı husumetle yaklaşıp, mağdur ettiler. Yaşamını yitirenler, sağlığını kaybedenler var. Özellikle Atayün bu sürecin önemli taşlarından biri. Kardeşimin ölümünde baş sorumlu o. Bize kumpas kurdular. Yargılanacaklar. Müdahil olmayı değerlendiriyoruz.. Bu dava birileri için kapanmış olabilir ama bizim defterimiz açık." Ağabey Tatar, sözlerini şöyle tamamladı: "17 ve 25 Aralık darbe girişimlerine karşı hükümetin başlattığı operasyon bu hukuksuzluk sürecine son vermiştir."
Erhan ÖZTÜRK