Hedefleri Erdoğan'dı!

Tevhid-Selam Grubu davasının avukatı Cüneyt Toroman: Paralel Yapı, 28 Şubat'ta Müslümanları sindirmek için uydurulan sanal örgütü 14 yıl sonra canlandırdı. Amaçları, Başbakan ve çevresini de davanın içine alıp yargılamaktı

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 28 Temmuz 2014 Güncelleme 28 Temmuz 2014, 01:32
Hedefleri Erdoğan’dı!

İÇİNDEKİLER

Tevhid-Selam Grubu davasının Avukatı Cüneyt Toroman ile geçtiğimiz mayıs ayında röportaj yapmıştık. Paralel yapının Tevhid Selam Grubu davasını paravan olarak kullandığını, bu dava üzerinden 3.5 yıl boyunca binlerce kişinin dinlendiğini, darbe, resmi evrakta sahtecilik, yasadışı dinleme ve iftira suçu işlendiğini söylüyordu.
Aynı gün bununla ilgili bir suç duyurusunda bulundu. Cüneyt Toroman'ın başlattığı hukuk mücadelesi, mağdurlardan gelen şikayetler ve medyada yer alan haberler sonuç verdi ve 22 Temmuz 2014 tarihinde Tevhid-Selam Örgütü soruşturmasını yürüten polisler bir operasyon ile gözaltına alındı. Toroman ile Selam Örgütü davasını ve paralel emniyet ve yargı ile mücadeleyi konuştuk.

ÖRGÜT EMNİYETTE KURULDU
- Tevhid-Selam adlı bir örgüt var mı?
Refahyol Hükümeti'ni düşürdükten sonra freni boşalmış bir kamyon gibi saldırıya geçtiler. 2000'de MGK tarafından 18 tane irticai terör örgütünün olduğu açıklandı.
Bu listede Tevhid-Selam Grubu'nun da adı yer alıyordu. Aslında o güne kadar Selam-
Tevhid diye bir örgüt yoktu.
- Peki nereden çıktı Tevhid-Selam adlı bu örgüt. Kim kurdu bu örgütü?
Bu insanlar 1992'de Tevhid Dergisi'ni çıkarmıştı. Sonra Selam Gazetesi yayımlandı.
İkisi de son derece mütevazı yayınlardı.
Bu örgüt emniyette kuruldu ve emniyette Tevhid-Selam örgütü adını verdiler. Çok ağır işkencelere rağmen silahlı terör örgütü iddiasını kanıtlayacak tek bir silah hatta bir çakı bile bulunamadı. Savcılar istedikleri ifadeyi alamayınca yeniden işkence yapılması için Terörle Mücadele'ye gönderdiler.
Akıllara durgunluk veren işkenceye maruz kaldılar. Sonra hem imzalattılar hem de bir tiyatro gibi olay yerinde tatbikat yaptırdılar.
Tatbikat yaptırdıkları Abdülhamid Çelik'in Uğur Mumcu suikastının işlendiği gün düğünü olduğu anlaşılınca kumpas tersine döndü.

TANTAN DOĞRU SÖYLEMİYOR
- Peki 2000'de neden Tevhid-Selam Grubuna operasyon yapıldı?
Bunun 3 sebebi var. Birincisi dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in İran ziyaretini engellemek. İkincisi faili meçhul olan Mumcu suikastını müvekkillerimin üzerine yıkmak. Üçüncüsü ise Susurluk davasında kayıp olan silahları müvekkillerim ile ilişkilendirmekti. Sanıklar bas bas bağırdılar. Bu silahlarla ve bu suikastlarla ilgilerinin olmadığını söylediler. Ama yıllarca hapis yatmaktan kurtulamadılar.
Şimdi devlet Selam Örgütü'nün olmadığını, bunun bir komplo olduğunu kendisi itiraf ediyor. Tamamen konjonktürel bir davaydı.

BUNLAR TAŞERON
- 14 yıl önceki dava (Selam) nasıl gündeme geldi?
Tevhid Selam Örgütü davası tamamlanmış bir davaydı. Bu dava üzerinde yapılacak çalışma kimsenin dikkatini çekmeyecekti. Böyle bir dava üzerinden dinleme kararı almak çok kolay olacaktı.
- Bu kumpasın yurtdışı ayağı var mı?
Bunun arkasında uluslararası bir güç olduğunu düşünüyorum. Bunlar sadece taşeron olabilir.
- Siz iftiralardan bahsediyorsunuz ama sanık polisler hırsızlık vurgusu yapıyor. Hangisi doğru?
Hırsızlığı bilmem ama bu insanlar hak yemiştir.
Sahte delil ürettikleri için, masum insanlara iftira attıkları için, masa başında sahte delil ürettikleri için yargılanıyorlar. Bu bir algı operasyonudur.

HEDEF ERDOĞAN

-Peki başarsalardı ne olacaktı?
Ergenekon davalarında olduğu gibi Selam Örgütü davası etrafında da birçok dava açılacaktı.
Masumuz diye bağırılsa da kimseye acımayacaklardı. Savcı tutuklama istemiyle mahkemeye sevkedecekti. Hakim çatır çatır herkesi tutuklayacaktı. Yargıtay'daki daire de kararları onayacaktı.
İktidar açısından olacakları düşünmek bile istemiyorum. Başbakan ve çevresi zaman içinde bu davanın sanığı haline gelecekti.
Darbe böyle olacaktı.

Röportaj: İSA TATLICAN