Yüzyıllık yalnızlık

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 15 Temmuz 2014 Güncelleme 15 Temmuz 2014, 00:56
Yüzyıllık yalnızlık

İÇİNDEKİLER

Dünya kupası nedeniyle gözlerimizi bir aylığına Brezilya'ya çevirmiş olsak da hala herkesin aklı, fikri ve planları Ortadoğu'da! Tabii merkezde de Türkiye var! Son yıllarda içeride yaşanılan değişimlerin ve dışarıda artan etkinin temel nedeni TARİHİMİZE sahip çıkmak adına peşpeşe atılan adımlardır!
Sanayi devriminden sonra hem üretim hem de tüketim kalıpları değişti!
ENERJİNİN başrol oynadığı dünyanın yeniden şekillenmesi gerekiyordu! Değişimin ana üssü de ANADOLU ve etrafıydı! Yani OSMANLI'ydı! Osmanlı tasfiye edilecek ve elinde bulundurduğu DEĞERLİ alanlar paylaşılacaktı!
Aslında iki dünya savaşının da gerçek nedeni buydu!
İngilizler rüzgar ve kürekle yol alan DONANMASINI kömürle buluşturduktan sonra gücüne güç kattı!
Ama bir süre sonra okyanuslarda bu MODELLE uzun süre olamayacağını gördü!
İngilizler'in gördüğünü Abdülhamit Han da çok iyi analiz edip gereğini yaptı!
Kırım Savaşı'yla birlikte BORÇ vererek Osmanlı'ya girenlerin rahat durmayacağını en iyi teşhis eden Abdülhamit oldu! İstanbul'a gelen BANKERLERİN amacı Bağdat'tı!
Gelenlerin niyetini bildiği için Alman mühendis Paul Groskoph ile Habib Necip Efendi'nin bölgeyi taramasını istedi. Çok iyi bir ekiple bölgeyi adeta elekten geçirdi! Özellikle Alman mühendis, at ve eşek üzerinde aylarca yolculuk yaptıktan sonra bölgede KAYNAK olarak tam 65 noktayı tespit etti!
1901'de haritayı alan Abdülhamit Han'ın önünde adeta bir hazine yatıyordu! Ama İngilizler'in bunu almak için de her yolu deneyeceğini biliyordu!
Haritaya baktığında bugünkü Diyarbakır, Cizre, Mardin, Batman, Hakkari, Habur, Musul ve Kerkük gibi çok önemli noktalar petrol deniziydi!
65 noktanın tamamında petrol vardı!
100 yıl sonra bu anlaşılmıştı! İşte bu tehlikeydi!
Etrafımızda nerede petrol varsa orası karışıyordu!
İsmini sıraladığım bölgelere bakın! Yılardır Türk ve Kürt'ün bir araya gelip "Yahu neden biz çatışıyoruz! Bundan kim faydalanıyor?" diye soramadığı yerlerdi!
Ama bir AKIL bizim bunu sorgulamamızı istemiyordu!
Osmanlı bu nedenle yıkıldı!
Yıkıldıktan sonra da FORMATLA Kraliçe'nin adamlarına devredildi! Onlar çalıştıkları kurum ve kişilerin söylediklerini yaptı! İçerideki bütün kurumlara girildiği için TÜRK ve KÜRT gibi düşünen neredeyse kalmamıştı! Kürt tarihi düşman ilan edilmişti! Neden ÇATIŞTIĞIMIZ sorgulanmadan yıllarca kan aktı! Biz kaybederken birileri gelip kazanmayı bildi! Ama savaştan kazananı göremedik! Iskaladık!
Alman mühendis, Abdülhamit Han'a verdiği raporda "Eğer demir yolunu bu bölgelere kadar uzatırsak geleceğin merkezi burası olur! Ve burayı kontrol eden dünyayı kontrol eder!" demişti! Sultan, ALMAN kartını oynayıp İngilizler'i durdurmaya çalıştı! Ama 33 yıl dayanabildi! "Diktatör!" denildi, "Kızıl Sultan!" denildi sonunda indirildi! Ve 100 yıllık yalnızlık başladı!
Artık kurumlarını kaybetmiş olan Türkiye içe kapanmış ve iddiasız bir ülke olmuştu! En büyük kaynağı ve güvencesi olan ORDU da Atatürk'ü ve laikliği yanlış anladığı için BÜYÜK OYUNUN içinde istemeden kullanılmıştı! Darbelerle, cuntalarla bilmeden-istemeden YABANCILARA destek atmıştı! İçeriye enjekte edilen ideoloji yüzünden dünyada pay sahibi olmak için Atatürk sevgisinin ve laikliğin yeteceğini düşünmüştük!
Bütün askerler bu sevgiyle yetişti!
Ülkedeki herkese öğrenilmesi gerekenler öğretildi! Soru sorma, muhakeme yapma şansı tanınmadı! Bu nedenle Cumhuriyet'in bile nasıl kurulduğunu doğru dürüst öğrenemedik!

Mustafa Kemal Samsun'a neden çıktı?

Yunan İzmir'e gelirken neden Samsun doğru adresti?
Sultan ne diye altın verip destek oldu?
En kudretli ve rütbeli asker Mustafa Kemal olmadığı halde nasıl oldu da Osmanlı ordusu hep birden biat etti?
Yunan ordusu İstanbul işgal altındayken niçin İzmir'e gemilerle çıktı?
Kara ordusunu neden kullanmadı?
Denizden gelen içeride dağılırdı! Yunanlılar bunu neden dikkate almadı?
Sultan ve ailesi neden "Mustafa Kemal'i devirelim?" tekliflerine yüz vermedi?
İşte bu sorulara cevap hiç bulamadık!
AKLI baştan attığımız için İNGİLİZLER'in icadı olan şablonlara takıldık! AKLIN adamı olacağımıza onun bunun dümen suyuna girerek hayatta kalmaya çalıştık!
İşte bakın, BARZANİ yine Ankara'ya geldi!
113 yıl önce Abdülhamit Han'ın çizdiği petrol haritasının olduğu yerler diken üstünde! Kimsenin huzuru yok!
Osmanlı çıktıktan sonra kimsenin yüzü gülmedi! Ankara topa girmezse hiç de gülemeyecek! Irak'taki Kürt kardeşlerimiz kendilerini bekleyen gerçekle burun buruna!
Bakın; Padişah, Musul'u kendi tapusuna aldı! Değerini biliyordu!
İngilizler BAĞDAT'ı almak için harcadıkları paranın tam 7 katını burayı almak için harcadılar!
Musul, İngilizler'in buradaki KALBİYDİ! Şimdi Kürt kardeşlerimiz kendileriyle birlikte buraları da getirecek!
Bu onlar için de bizim içinde son şans!
Alman mühendis GROSKOPH daha o zaman "Bu petrolün pazarlanması Anadolu'dan geçmelidir!" diyordu!
Şimdi öyle olacak!
İngilizler kaybedecek, Türk ve Kürt kazanacak!
CHP ve MHP gibi oluşumlar bunu görmek istemese de bölgede başlayan bir ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI var!
Bu istesek de istemesek de bize ulaşacak!
Doğru pozisyon alıp kazanmak ya da sessiz kalıp çökmek bizim elimizde!
Başka bir seçenek yok!
80 milyonluk dev bir ülke artık enerjiye yılda 70 milyar dolar vererek ayakta kalamaz! Enerjiyi elinde tutan Kürtler de Ankara olmadan bir galon petrol satamaz!
Tarih kardeşliği tekrar önümüze getirdi!
Bunu okuyan kazanacak!
Yakın zamanda bölge hareketlenecek!
Silahlar patlayacak!
Sınırlar değişecek! İşte o zaman petrolün fiyatı 170 dolarlara çıkacak!
Bu konuşulan bir senaryo! İşte o an tarih tekrar yazılacak!
Enerji sorununu çözmüş bir Türkiye geçiş verdiği için hem kasasını dolduracak hem de düne kadar kendisine tepeden bakan BATILI ülkelerin nasıl diz çöktüğünü görecek!
İşte bu kaybı yaşamamak için Erdoğan'a saldırıyorlar ve saldıracaklar!
Son yıllarda yaşadığımız hiçbir şeyin nedeni içerisi değildi!
Bölgedeki yeni denklem ve enerji işin aslıydı!
Biz 100 yıllık rövanş için asıldıkça onlar içeriden ve dışarıdan geliyorlar!
Bölgede Türkiye sınırlarını genişletirken çok ülke kaybedecek! Bunu engellemek için çırpınıyorlar!
OYUN BU!
Ama inanın böyle bir milli davada parça parça olan başka bir millet yok!
Böyle değildik bu hale getirildik!
Sloganlarla yürümeyi bıraktığımız anda doğruyu göreceğiz!
Çünkü en büyük silahları içerideki bölünmüş halimiz!
Bir düşünün bakalım!
Ya haklıysam!