"Millet onları affetmeyecek"

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız sosyal medyada Soma'daki madende çalışan Suriyelilerin olduğu ve betona gömüldükleri iftirasını atanlara sert bir dille cevap verdi.

Giriş Tarihi 17 Mayıs 2014, 00:00 Güncelleme 17 Mayıs 2014, 20:54
Millet onları affetmeyecek

İÇİNDEKİLER

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, yaşanan maden faciasıyla ilgili olarak, "Bizim için acı bir tecrübe oldu dedi.
Bakan Taner Yıldız, Manisa'nın Soma ilçesinde 5 gün önce yaşanan ve 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasının arama-kurtarma çalışmaları sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Tüm maden işçilerinin cenazelerinin çıkarılmasının ardından gazetecilerin karşısına geçen Yıldız, "Bu kaza hepimizi çok üzdü. Yalnızca genel sektör olarak değil, birbirimize vefanın, birliğin beraberliğin ve çok yoğun duyguların yaşandığı bir hale geldi. Burada 301 işçimizi kaybettik. Hükümetimiz olarak daha ilk başında buraya intikal ederek, bir kriz merkezi kurarak, bütün bakanlıklarımız ilgili kurumlarıyla beraber bulunduğu bir hale geldi. Kesintisiz 24 saat çalışıldı. Çünkü canlarımız orada yatıyordu. Ne kadar erken kurtarabilirsek o kadar daha iyi olacağına hep beraber karar verdik. Buradan hayata tutunan ve kurtardığımız işçi kardeşlerimize, onlara sağlık diliyorum. Allah bundan sonra kendilerine kaza bela vermesin. 250 araç ile geniş bir makine ekipmanı kuruldu. Bunların içinde her şey vardı. Hükümetimiz bütün yönleriyle beraber burada yer aldı. Bin 300 personelimiz burada görev yaptı. Dışarıdan birçok ziyaretçimiz bu acıyı paylaşmak için geldi. Birlik ve beraberliğin bir örneğini burada göstermiş oldular. Zor şartlarda yoğun bir çaba sarf edildi. Koordinasyonun bundan sonra devam edeceğini söylemem lazım. Kurtarma faaliyetleri bittikten sonra buradan bizler çekilip gitmiyoruz. Psikososyal destek ile beraber, Aile Sosyal Bakanlığımızdan Sağlık Bakanlığı'na kadar yine aynı şekilde buradaki ailelerin yanında olacağız. İlk iki gün çok fazla ümitle beklediğimiz işçi kardeşlerimizden 3. günde daha fazla ümidi kestiğimiz bir noktaya geldik dedi.

Arama kurtarma çalışmaları sırasında birçok güçlükle karşılaştıklarını dile getiren Yıldız, konuşmasına şöyle devam etti: "İçeride ummadığımız yerlerde yangınlar çıktı. 250 metre boyunca yangınlar vardı. Hemen arkasından karbonmonoksit gazıyla kurtarma ekiplerinin de sağlığı düşünülerek önemli bir faaliyette bulunuldu. Tersine hava akımları oluşturuldu. İşin tekniğiyle defalarca toplantılar yapıldı. Haritalar ve uygulamalar üzerinde değerlendirildi. Bütün riskleri göze alarak arkadaşlarımın çalıştıklarını gördük.

"BİZİM İÇİN ACI BİR TECRÜBE OLDU"

Maden kazasıyla ilgili hukuksal işlemlerin de sürdüğünü belirten Taner Yıldız, "Biz kazanın sebebiyle alakalı adli ve idari soruşturmaları başlattık. Savcılarımızdan ve iş müfettişlerinden olan bir grupla beraber buranın ilk gözetimleri yapıldı. İkinci bir gözlem yapılacak. Gerçek nedenini teknik açıdan idari açıdan ve birçok açıdan burada değerlendireceğiz. Önümüzdeki madencilik ile ilgili sektörün buradan çıkartacağı çok ama çok ders var. Bizim için acı bir tecrübe oldu. Ama şu ana kadar kurtarılan 485 tane işçimizden sonra bütün gerçekleriyle beraber ister kamu ister özel sektör ucu nereye dayanıyorsa dayansın bununla ilgili hem teknik hem idari açıdan soruşturmalar sürecektir. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız acil yardım ve işlemlerine devam etmekte. Sağlık Bakanlığımızın da yine psikososyal destek çalışmaları devam edecektir. Birçok heyet geldi buraya. Her birinin yüreğinde, yüzünde o üzüntüyü gördük. Çok yoğun bir duygu içerisinde güçlü olmaya çalışarak, hareket ettik. Ben bütün emeği geçen arkadaşlarıma teşekkür etmek istiyorum. Evine ekmek götürmek için burada görev yapan 301 maden işçisi kardeşime Allah'tan rahmet diliyorum. Kederli ailelerine sabırlar temenni ediyorum. Çalışmalarımızı şu ana kadar sadece arama-kurtarma faaliyetlerine yoğunlaştırdığımız yapının bundan sonra soruşturmalar ve üretim ile üretimin yapılıp yapılamaması, maden ocağının ne tarzda bulunacağı bunlarla alakalı çalışmaları takip edeceğiz. Salı günü Bakanlar Kurulu Toplantısı'nda madencilik ile ilgili çalışmalarımız hakkında bilgilendirme yapacağız. Biz burada ne yaşamışsak hangi rakamlarla, hangi risklerle doğru olarak kamuoyuyla paylaştık. Her bir vatandaşımızın biri eksik olmak kaydıyla yüreği buradaydı. Kalbi gönlü buradaydı. Şeffaflığın gücü elimizdeki en büyük sermayeydi. Bütün her şeyi doğru bir şekilde paylaştık. Emin olmadığımız bir bilgiyi paylaşmamaya gayret ettik diye konuştu.

MİLLET ONLARI AFFETMEYECEK
Şu acının içinde bu kadar ağır iftiraların yapılması ancak bunu yapanları küçültür. Bakın göreceksiniz millet onları affetmeyecek. Nasıl bir kalptir ki, bu nasıl vicdandır ki ki bu 100 tane Suriyeli, hatta yaşları küçük olan çocuğun üzerine beton dökülür ancak bunun üzerinde burası kapatılmaya çalışılır. Bunu hangi vicdan, hangi insanlık söyler. Bu nasıl kuralsızlık, kutsalsızlıktır, böyle bir şey yapılabilir mi? Bizi yalnızca kanun bağlamıyor. Bizi dünya ve ahiretteki değerlerimizi bağlıyor. Bunları buradaki hiçbir arkadaşım kabullenemez."

"Suriyeli çocuklarla alakalı hassasiyeti olan varsa gitsinler Esed'in binlerce öldürdüğü çocuklar için orada karşı çıksınlar" diyen Yıldız, şöyle devam etti:

"Orada yapamadıklarını gelip de bu ocaktan almaya kalkışmasınlar. Bu maden ocağını da kötü emellerine alet etmesinler. Burada biz kendimizden daha fazla bu ülkeyle ilgili heyecan duyduğuna inandığımız ve bizim kazandığımızdan daha helal paralar kazandığına inandığımız madencilerimizi kurtarmakla meşguldük. Biz iftiraları, bize yapılan ithamları şu bağrımıza gömdük ama bu sessizliği çoğu zamanda içimizdeki bu fırtınayı da sessizlik olarak ifade etmeye kalktık. Ama zannetmesinler ki biz bu hislerle alakalı söyleyeceğimiz çok şey olmasın. 4 günden beri sosyal medyada Suriyeli çocukların burada çalıştığını ama buna rağmen 100-150 civarında bunların üzerinin kapatıldığı söyleniyor. Bu nasıl insanlık dışı bir hadisedir. Benim ufkumda böyle insanlık tipi yok. Biz burada yaptıklarımızı anlatıyoruz. Kamu ve özel sektörün bütün yaptıklarının lehine ve aleyhine kamuoyu ile paylaşma yeridir burası. Biz dürüst davrandık ve vatandaşımıza borcumuzdur. Bunu yapmaya da devam edeceğiz"