Paralel'den kast sistemi evlilik

Başbakan Erdoğan'ın 30 Mart yerel seçimleri öncesi "Bazı ablalar kapınızı çalabilir" diyerek işaret ettiği kadınların Avrupa'daki faaliyetleri deşifre oldu.

Giriş Tarihi 11 Nisan 2014, 00:00 Güncelleme 11 Nisan 2014, 11:35
Paralel’den kast sistemi evlilik

İÇİNDEKİLER

Başbakan Erdoğan'ın 30 Mart yerel seçimleri öncesi "Bazı ablalar kapınızı çalabilir" diyerek işaret ettiği kadınların Avrupa'daki faaliyetleri deşifre oldu. Kürt internet sitesi "lekolin. org"ta Türkiye'de üniversitede okurken Fethullahçılarla tanışan, Avrupa'da evlerinde kalan iki gencin yaşadıkları yer aldı. Kimlikleri gizli tutulan gençler ablaların iç yüzünü de anlattı. Halen Avrupa'da mastır ve doktora yapan iki gencin anlattıklarına göre Gülen'in ablaları çöpçatanlık yaparak öğrencileri kast sistemiyle evlendiriyor. İşte gençlerin anlattığı çarpıcı açıklamalar:

FİŞLEME YAPILIYOR: Her ablanın bağlı olduğu bir üst abla ve üzerinde bölge temsilcisi "ablalar" var. Ağabeyler örgütlenmesi de bunun benzeri. Ablalar evlerde kalan öğrencilere "ilahi sınav" yapıp, öğrencileri fişleme ile seçiyor.

HER ŞEYİ BİLİYORLAR: Hep insanın en zayıf noktasını arıyorlar, onun üstüne gidiyorlar. Hepsi aynı tonda konuşur. Ağlamaklı, boynu bükük dururlar. Hepsinin ortak özelliği bu. Hemen herkesin hakkında çok fazla şey biliyorlar.

KAST SİSTEMİ EVLENME: Herkesin kendi dengi olacak bir ilişki öneriyorlar. Örneğin biri doktorsa ona doktor eş, ya da öğretmense öğretmen eş. Tıpkı kast örgütlenmesi gibi. Birini evlendirmek istiyorlarsa, onu eş adaylarıyla tanıştırıyorlar, onu beğenmezse bir başka aday.

ERDOĞAN'A BEDDUA: Gülen'in beddua eden konuşmasını herkese özellikle izlettiler. Acayip şeyler oluyordu. Gece yarısı ablalar kaldırıp Erdoğan'a beddua ettiriyorlardı. Artık dayanılacak gibi değil. Her şeyimize müdahale ediyorlar. Avrupa'nın pek çok yerinde Fethullahçıların evleri var.

YALNIZ KALAMAYIZ: Hangi evde, kimlerle kalacağımızı da onlar belirliyor. Eğer bir abla ya da cemaatten resmi sorumlu biri yoksa başka evlere gönderiyorlar. Yalnız kalmamızı istemiyorlar.

İNTERNET MAHREMİYETİ: Kendileri interneti kullanıyor ama biz ödevlerimiz için mobil internet aldık. İzin vermediler. "Mahremiyeti bozuyorsunuz" dediler.

HERKES ZAMAN ALMAK ZORUNDA: Bir evde toplam 5 ya da 6 kişiyiz. Ama her birimiz her gün Zaman gazetesi almak zorundayız. 'Tiraj bir milyonu aşarsa Hocaefendi Türkiye'ye dönecek' diyorlardı. Sızıntı dergisine abone olmamızı istiyorlar. O da yetmiyor Gülen'in konuşmalarını içeren CD'leri dağıtmamızı istiyorlar.

ZENGİNLERE ÖZEL İLGİ: Aileleri zengin olanlarla da "özel" ilgileniyorlar. Çünkü durumu iyi olanlar Türkiye'de ya da Avrupa'da cemaate yüklü bağışlar yapıyor.

'OKUL KAZANAN HERKESİ BİLİRLER'
Örgütün her şeyi nasıl bildiğini ise gençlerden biri şöyle yanıtlıyor: "Türkiye'de üniversite kazandığımda aradılar. Yurt ve kalacak yer sorunu olursa yardımcı olacaklarını söylediler. Sonra üniversiteyi kazandığım kente gittiğimde beni buldular. Ailem muhafazakârdı ve kadındım. O yüzden kabul ettim. Sonra anlatımlarından öğrendim ki o yıl üniversiteyi kim kazanmışsa Türkiye'de Fethullahçılar önceden bu bilgileri topluyor. Kimin solcu, Alevi, Kemalist, Kürt ya da İslam'a yakın olduğunu araştırıp öğreniyorlar ve ona göre yaklaşıyorlar. Ellerinde bazı listeler var. İnsanları kendilerine göre sınıflandırmışlar. Hani fişleme falan deniyor, öyle..."