Askere var Gülen'e yok!

Geçmişte hem Zaman Gazetesi ve Samanyolu Haber Televizyonu vasıtasıyla; birçoğu illegal yollarla elde edilmiş ses kayıtlarını yayınlamakta bir sakınca görmeyen Cemaat medyası söz konusu Fethullah Gülen olunca birden dinlemeler konusunda hassas kesildi.

Giriş Tarihi 16 Ocak 2014, 00:00 Güncelleme 16 Ocak 2014, 19:55
Askere var Gülen’e yok!

İÇİNDEKİLER

Fethullah Gülen'in ses kayıtlarının ulusal medya organlarında yer almasından sonra demokrasi havarisi kesilen Cemaat medyası özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğini ve anayasal bir suç işlendiğini ileri sürerek yaygara koparırken Gülen Hareketi'nin bundan birkaç yıl önce yürüttüğü özel hayatı hiçe sayan yayın politikaları hafızalardaki tazeliğini koruyor. Bu yüzden Cemaat medyasının özel hayatın gizliliği konusundaki hassasiyet insanlara hiç de inandırıcı gelmiyor.

Cemaat'ten İsrail'e bağış!

ÇELİŞKİ ZAMAN'I!
Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada yayınlanan ve ulusal birçok gazetede yer alan Fethullah Gülen'in ses kayıtlarının yayınlanmasının yasalara aykırı olduğunu ifade Zaman Gazetesi, bunda bir kaç yıl önce tam tersi yönde görüş bildirmiş ve "Kamu yararı net olarak görülen bu kayıtlara, yasal engeller planlamak demokrasiye ihanettir" şeklinde ifadeler kulanmıştı.

İşte Cemaat medyasının "özel hayatın gizliliği" konusundaki hassasiyetinin tamamen bir yalandan ibaret olduğunu ortaya çıkaracak belge:



ZAMAN: SES KAYITLARI YASAKLANAMAZ
Zaman Gazetesi Genel Yayın Editörü Veysel Ayhan, 12 Haziran 2012 tarihli "Ses kayıtları ve sivil bürokrasinin cunta aymazlığı" başlıklı köşe yazısında; "Ses kayıtları, kamu yararı ile açıklanabilir. 'Kamu yararı' net olarak görülen bu kayıtlara, yasal engeller planlamak demokrasiye ihanettir. Ses kayıtları yasaklanamaz" ifadeleri kullanmıştı.

Patronun kim Hoca!

KAMU YARARI VARSA SES KAYITLARI YAYINLANMALI
Ayhan, "Ses kayıtları ve sivil bürokrasinin cunta aymazlığı" başlıklı yazısında; "Medyada gizlice yapılmış telefon veya ortam dinlemelerin yayınlanıp yayınlanamayacağı tartışılıyor. Geçmiş yıllarda bu konuyu en iyi analiz eden gazeteci Yavuz Baydar olmuştu. Baydar, bu tartışmayı The Guardian gazetesi ombudsmanı Ian Mayes'e sorar. Aldığı cevap, "İçerikte suça yönelme, komplo, kumpas, yer altı faaliyeti vb. varsa, 'kamu yararı' oluşmuştur. Cevap hakkına saygıyı unutmadan yayınlanmalıdır" ifadelerini kullanmıştı.

150 milyon liralık himmet parasını kim hortumladı?


Veysel Ayhan yazısında Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Hakan Hakeri'nin görüşlerini de referans aldı ve "Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Hakan Hakeri de aynı kanaatte, yasaklamanın değil kamu yararının kıstas olması gerektiğini söylüyor. Söz konusu dinlemeler, kişilerin özel hayatını ilgilendiriyorsa tabii ki bunları yayınlayanlar en ağır şekilde cezalandırılmalı. Ama bugün dinlemeye konu olan ses kayıtlarını kimse özel hayatı ihlalle açıklamıyor. Çünkü herkes, bu dinlemelerin yalnızca 'kamu yararı' ile açıklanabileceğini biliyor" dedi.

İsrail'e hizmet!

ASKERE DİNLEME VAR GÜLEN'E YOK!
Veysel Ayhan, "İçeriğinde suça yönelme, komplo, kumpas, yeraltı faaliyetlerini deşifre etmek olan ve 'kamu yararı' net olarak görülen bu kayıtlara, benzer belgelere yasal engeller planlamak demokrasiye ihanetten başka ne ile açıklanır?" diye sordu ve "Sivil bürokrasinin -hangi lobinin teşvik veya tehdidiyle olduysa- hazırladığı yasa eğer 10 yıl önce geçerli olsaydı belki de şu an 1980 benzeri bir cuntayla idare ediliyor olacaktık. Ne Balyoz belgeleri ne de Ergenekon davaları açılabilirdi. Bir sürü darbe planından (Çarşaf, Sakal, Suga, Oraj…) biri başarıya ulaşmış olurdu. Şimdi kalkıp bu tür şer odaklarının deşifresinden rahatsızlık duymak etik bir kaygı mıdır? Kendilerine binlerce silahlı askerin emanet edildiği generaller duvarların ardında komplolar tasarlasın; memleketi, siyasi iktidarı ve halkı tehdit etsin, siz buna özel hayat ihlal ediliyor, niye yayınlanıyor deyin" ifadelerini kullandı.

Balık hafızalı Zaman!