Engellilere özel otobüs geliyor

Emine Erdoğan, "Hukuk ve adalet, çoğunluğun azınlığa, güçlünün zayıfa, avantajlının dezavantajlıya hükmetmesini engellemek için tesis edilmiştir. Hukuk ve adaletin temel hedefi hiçbir ayrım yapmaksızın eşitliği sağlamak, hiçbir ayrım gözetmeksizin hakkı teslim etmektir" dedi.

Giriş Tarihi 24 Nisan 2013, 00:00 Güncelleme 24 Nisan 2013, 16:17
Engellilere özel otobüs geliyor

İÇİNDEKİLER

İETT tarafından Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği'ne (BEDD) bağışlanan ve Otokar firmasının desteğiyle bedensel engelli vatandaşların kullanımına uygun hale getirilen otobüsün hizmete alınması dolayısıyla tören düzenlendi.
Maltepe'deki dernek binasında düzenlenen törene katılan Emine Erdoğan, engelli vatandaşlara bu otobüsü kazandıran ve emeği geçenlere teşekkür ederek, "Elbette ki bir tek çiçekle bahar olmaz. Elbette bir tek araçla engellilerin ulaşım sorunu çözülemez. Ancak bugün gerçekleştirdiğimiz törenin bir mesaj olmasını, bir çare olmasını, İstanbul sokaklarında bu araçlardan çok daha fazla görmemize bir vesile olmasını gönülden arzu ediyorum" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, hukuk ve adaletin önemine değinerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Hukuk ve adalet, çoğunluğun azınlığa, güçlünün zayıfa, avantajlının dezavantajlıya hükmetmesini engellemek için tesis edilmiştir. Hukuk ve adaletin temel hedefi hiçbir ayrım yapmaksızın eşitliği sağlamak, hiçbir ayrım gözetmeksizin hakkı teslim etmektir. Güçlünün zayıfı ezdiği bir ortamda hukuktan söz edilemez. Çoğun aza zulmettiği bir ortamda adaletten bahsedilemez. Zenginin yoksulu, beyazın siyahı, uzunun kısayı, sağlıklının hastayı horladığı, dışladığı ötelediği bir ortamda eşitlik tesis edilemez. Özellikle medeniyetimizde, kadim kültürümüzde 'Büyük balığın küçük balığı yutması' anlayışı asla ve asla kendisine yer bulamaz. Bizim medeniyetimizde bizim inanç dünyamızda insan kutsal bir varlıktır. Yaradılmışların en şereflisidir. Dikkatinizi çekiyorum, beyaz ya da siyah, uzun ya da kısa, zengin ya da fakir değil, topyekün insan kutsaldır, topyekün insan eşref-i mahlukattır."
Hiç kimsenin insana ilişkin olarak 'makbul olan ya da olmayan' diye ayrım yapma hakkı ve hukuku olmadığını belirten Erdoğan, aynı şekilde insana ilişkin olarak 'normal ya da anormal diye' tasnif yapmaya da kimsenin hakkı ve hukuku bulunmadığını ifade etti.
Erdoğan, "Hiçbirimiz doğduğumuz zamanı, doğduğumuz mekanı, etnik kökenlerimizi, fiziki şartlarımızı kendimiz tayin etmedik, kendimiz tercih etmedik. Yaradılıştan gelen ya da sonradan oluşan şartlara bakıp bu normaldir bu makbuldür demek ya da insanları dışlamak, horlamak, insani de değildir, vicdani de değildir. Fiziki engellere işte bu zaviyeden bakmak engelli olma durumunu medeniyetimizin ve kültürümüzün ışığında ele almak zorundayız" dedi.

Emine Erdoğan, son yıllarda engellilerin sorunlarının çözümüne yönelik önemli adımlar atıldığını anlatarak, şöyle konuştu:
"Esasen şehirleri imar ederken, yolları inşa ederken, kamu hizmetlerini ifa ederken en az engelsiz kadar, engelliyi de hesaba katmak, sayıları her ne olursa olsun meseleye eşitlikle yaklaşmak durumundayız. Bu konuda inanın herkes ama herkes sorumluluk sahibidir. Tek bir engelli kardeşimiz dahi kendisini dışlanmış hissederse, kendisini çaresiz hissederse, bunun vebali tüm insanlığın üzerinedir. Elbette devlet eşitliği sağlamak için çaba harcamalıdır. Nitekim son 10 yılda engellilerin sorunlarının çözümüne yönelik çok önemli adımlar atıldı."
Yerel yönetimlerin şehirleri engelliler için de imar etmesi gerektiğini anlatan Erdoğan, bu konuda güzel adımların atıldığını söyledi.
Tek başına hükümetin, belediyelerin ve sivil toplum örgütlerinin sürece katılmasının sorunun çözümünde yetersiz kalacağını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"İlla engelli çocuklarımızın ve yakınlarımızın olması gerekmiyor. Kalp taşıyan, vicdan taşıyan herkesin kendi durumuna şükretmekten ziyade kendisi gibi olmayanlar için gayret sarfetmesi insani bir vazifedir. Eğer azimle çalışmaya, kararlılıkla mücadele etmeye, sabırla yol yürümeye devam edersek, inanın çok daha iyiye çok daha güzele hep birlikte ulaşırız. Biz ideale ulaşamasak bile bizim açtığımız yol ideale doğru ilerleyecektir. Vazgeçmeden, yılmadan, yorulmadan mücadelemizi sürdüreceğiz. Fiziki engelin değil, asıl kalplerdeki, zihinlerdeki engelin sorun olduğunu her fırsatta anlatacak, her fırsatta hatırlatacağız. Hükümetimizin ve belediyelerimizin çalışmalarına bizler de yüreklerimizi koyacak, inşallah engelleri ortadan kaldıracağız."
Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği (BEDD) Başkanı Kemal Demirel de Emine Erdoğan'a teşekkür ederek, plaket verdi.
Emine Erdoğan, kurdele kesiminin ardından otobüsü gezerek, bilgi aldı.
Engelli vatandaşlarla ve aileleriyle de sohbet eden Emine Erdoğan, sorunlarını dinledi.
Törene, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın eşi Beyhan Bağış, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ın eşi Nurten Çapkın ile İETT Genel Müdürü Hayri Baraçlı da katıldı.

İETT tarafından BEDD'e bağışlanan ve Otokar firmasının desteğiyle bedensel engelli vatandaşların hizmetine sunulan otobüsün motor, güç ve aktarma organları, elektrik ve mekanik aksamı, tüm dış ve iç dekorasyon yenilemeleri İETT atölyelerinde yapıldı.
Engellilerin araca kolaylıkla inip binmeleri için asansörün de konulduğu araç aynı anda 11 tekerlekli sandalye veya akülü araç kullanan yolcu ile 8 görevlinin oturarak yolculuk yapmasına imkan sağlıyor.