Gelişen ekonomilerin de durumları pek parlak değil. Gelişmiş ülkelerdeki tıkanıklık, jeopolitik riskler, Fed'den gelecek faiz artırımı öncesi iyice ürkekleşen sermaye akımları gelişen ülkelerin büyüme hızlarını da olumsuz etkiliyor. Dünya ekonomisi (kaynağı ne olursa olsun, menşei neresi olursa olsun) gelebilecek negatif bir şoku göğüsleyebilecek güçte değil. Hal böyle olunca da gözler Rusya ve Yunanistan'daki gelişmelere çevrilmiş durumda.
GÖZLER YUNANİSTAN'DA
Yunanistan üçüncü ve son turda da cumhurbaşkanını seçemedi. Bu ne anlama geliyor? Ve bizim için neden önemli? Çünkü Yunanistan Ocak ayının sonunda ya da Şubat ayının başında genel seçimlere gitmek zorunda kalacak. Son anketlere göre de Syriza partisi yüzde 28'e yakın bir oy potansiyeliyle Başbakan Samaras'in partisinin önünde. Syriza partisi ve lideri Tsipras'in zamanında Yunanistan'ın kurtarılmasını sağlayan Avrupa ve IMF ile yapılmış borç protokollerine bakış açısını da biliyoruz. Yunanistan'ın hem AB hem de IMF'den aldığı 240 milyar euro tutarındaki borcunun bir kısmını sildirmeye kararlı. Bunu yapabilmek için de Avrupa'yı tehdit ediyor. Neyle?
Yunanistan'ı parasal birlikten yani eurodan çıkarmakla... Yunanistan'ın dünya ekonomisi ve ticaretindeki payına bakıp "Eti budu ne ki?" diyemiyoruz. Yunanistan'ın eurodan çıkma kararı alması ya da piyasalarda bu yönde bir kaygı oluşması finansal piyasalarda büyük bir türbülansın yaşanmasına neden olur. Avrupa'da bankacılık krizinin yeniden hortlamasına ve sallan yuvarlan büyüyen dünya ekonomisinin de yeniden krize girmesine zemin oluşturur.
Yunanistan'daki gelişmeler önümüzdeki günlerde dünyanın ana gündem maddesi olmaya aday...
Not: Geniş kapsamlı 'şirket değerleme' eğitimlerime katılım için erkinsahinoz@ yahoo.com adresimden bilgi talep edebilirsiniz.