Aıg Sigorta Genel Müdürü Süleyman Sağıroğlu, AIG'nin
Türkiye'de 2006 yılı itibarıyla
Çevre Kirliliği Sigortası ile iş ortaklarının ihtiyaçlarını karşıladığını söyledi.
AIG Sigorta'nın 2014 itibarıyla ticari sigortalar bünyesinde
Çevre Kirliliği Sigortaları departmanını kurarak bu alanda büyümeyi sürdürdüğünü belirten
Sağıroğlu, daha çok iş ortağına ulaşmayı hedeflediklerini ifade etti.
Sağıroğlu, çevre kirliliği sigortalarının zorunlu olmamasına rağmen, firmaların çevreye verdiği hasarlardan ötürü sorumlu olduğunun altını çizdi. 2872 no'lu kanunla belirtilen
'kirleten öder' prensibi sonucunda firmaların ciddi anlamda mali yaptırımlar ile karşılaştığını anlatan
Sağıroğlu, bunun, çevre kirliliği sigortasının ülkemizde yaygınlaşmasını sağlayacak olan önemli adımlardan bir tanesi olduğunu vurguladı. Bazı sorumluluk ve yangın poliçelerinin çevre kirliliği teminatı içerdiğini söyleyen
Sağıroğlu, bu poliçelerin sigortalıların ihtiyaçlarını limit olarak karşılayamadığı gibi, sadece ani ve kazaen oluşan hasarlara teminat verdiği için, tedrici kirlenme gibi maliyeti yüksek hasarların otomatik olarak kapsam dışında kaldığına dikkat çekti.
'EĞİTİM VERİYORUZ'
Yüklenicilerin, taşeronların ve servis sağlayıcılarının faaliyetleri sırasında oluşabilecek çevre kirliliği risklerine değinen
Süleyman Sağıroğlu, AIG'nin bu risklere karşı teminat sağlayan ayrı bir çevre kirliliği poliçesinin olduğunu kaydetti. Çevre kirliliği hasarlarında erken ve bilinçli müdahalenin önemini vurgulayan
Sağıroğlu, doğru aksiyonların doğru zamanda alınması gerektiğinin altını çizdi. Çevre kirliliği sigortasının
Türkiye'de az bilindiğinin ve ürün farkındalığı yaratmak için acente, broker ve iş ortaklarına ürün hakkında eğitim verdiklerini belirten
Sağıroğlu, çevre kirliliği sigortalarının yaygınlaşması durumunda tüm paydaşların bundan fayda sağlayacağını ifade etti.
Türkiye'de tek bir hasarla
50 milyon dolara kadar tazminat ödeme kapasitelerinin olduğunu vurgulayan
Sağıroğlu, esnek ve sigortalılara özel çözümlerinin olduğunu
belirtti.