Bakan Ergün, ayrıca, bağımsız denetim yaptırmak isteyen KOBİ'lere de 10 bin liraya kadar geri ödemesiz destek sağlanacaklarını açıkladı.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, ''Biz hükümet olarak, hiçbir zaman idare-i maslahat gözeten tavırlar içinde olmadık, nokta sorunlara nokta çözümler üreten bir yaklaşım içinde olduk'' dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, OSTİM Çıraklık Eğitim Vakfı Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen ''KOBİ'ler İçin Alternatif Finansman İmkanları: KOBİ'ler Boraya Açılıyor'' konulu toplantıda yaptığı konuşmada, ülke olarak, önlerini açacak, yollarını genişletecek ve imkanları çoğaltacak bir seçim dönemini geride bıraktıklarını söyledi.
Türkiye'nin ne kadar güçlü bir ekonomik yapıya sahip olduğunu seçim ortamında bir kere daha test ettiklerini belirten Ergün, bazı şeylerin ne kadar normalleştiğini, ekonomi çevrelerinin siyasi gelişmelerden minimum seviyede etkilenmesinden anlayabildiklerini kaydetti.
Seçim ve seçim sonrasında aslında yaşanmaması gereken siyasi olayların, ekonomi çevrelerinin planlarını ve motivasyonlarını etkilemediğini anlatan Ergün, hükümet olarak, seçim ortamında dahi ekonomiye dair dikkatlerini en üst seviyede tuttuklarını, gelişmeleri her zaman olduğu gibi çok yakından takip ettiklerini bildirdi.
Bütçe dengelerini bozacak ve kısa süreli fayda sağlayacak adımlar atmadıklarını, aksine orta ve uzun vadeli stratejiler geliştirmeye devam ettiklerini belirten Ergün, Türkiye'nin gelişmesinin başarılı, dinamik, rekabetçi ve yenilikçi bir özel sektörle mümkün olacağını çok iyi bildiklerini, ilk iki dönemlerinin ağırlıklı olarak makro reformları hayata geçirdikleri ve dengeleri yerine oturttukları bir dönem olduğunu bildirdi.
Ustalık dönemlerinde ise daha çok mikro reformları hayata geçirecekleri, işletmelerin ve sektörlerin rekabet gücüne daha fazla odaklanacakları bir dönem olacağına vurgu yapan Bakan Ergün, bu yılın başında açıkladıkları Sanayi Strateji Belgesinin, bu mikro reformların hayata geçirilmesi ve reel sektörün rekabet gücü kazanması için çok değerli bir yol haritası olacağını bildirdi.
Tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi Türkiye'de de ekonominin omurgasını KOBİ'lerin oluşturduğunu, KOBİ'lerin yeniliklere açık olmak, esneklik, değişimlere çabuk uyum sağlamak, kendi alanlarında uzmanlaşma gibi, günümüz ekonomisine son derece uygun özellikleri bulunduğunu belirten Ergün, Türkiye'nin ekonomik büyümesinde ve gelişmesinde, üretim ve ihracatında KOBİ'lerin rolünün çok önemli olduğunu kaydetti.
KOBİ'ler büyürse, Türkiye'ninde büyüyeceği gerçeğinin farkında olduklarını, bu nedenle KOBİ'lere yönelik politikalara ve KOBİ'lerin sorunlarını çözmeye büyük bir önem verdiklerini anlatan Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü:
''KOBİ'lerin özellikle finansman, yönetim, istihdam, teknoloji geliştirme ve markalaşma gibi alanlarda sıkıntılar yaşadığını biliyoruz. Mayıs ayında açıkladığımız ve 2011-2013 yıllarını kapsayan KOBİ Stratejimizin, bu sorunları aşma noktasında önemli bir fonksiyon icra edeceğine inanıyoruz.
Gerek Sanayi Stratejisinde gerekse KOBİ Stratejisinde KOBİ'lerin en önemli sorunlarından biri olan finansmana erişime özel bir önem atfettik. KOBİ'lerin banka kredileri dışında finansman sağlayabileceği imkanlar yok denecek kadar azdır.
Bir işletmenin başarısında finansmanın ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Bu nedenle, ülkemizdeki işletmelerimize finansman gibi kritik bir alanda da dünyadaki rakiplerine benzer şartlar hazırlamak istiyoruz. KOBİ'lerin sadece ayakta kalabilmeleri için değil, rekabet güçlerini artırmak için de bankacılık sistemi dışında farklı kaynaklara ihtiyaçları var.
Kriz dönemlerinde üretim ve pazarlama anlamında sıkıntısı olmayan birçok firmanın, nakit akışını sağlayamadıkları için iflas ettiklerini görüyoruz.
Ancak bunun da ötesinde birçok firma, finansman sıkıntısından dolayı, büyüme, yeni yatırım yapma, teknoloji geliştirme gibi eylemleri de yapamıyor veya geç yapabiliyor. Bu nedenle, finansman konusunda da farklı enstrümanları devreye alarak riskleri dağıtmak, alternatifleri zenginleştirmek gerekiyor.''
KOBİ'lerin güçlendirilmesi için yaptıkları çalışmalarla ilgili de bilgiler veren Bakan Ergün, KOBİ'lerin sermaye piyasası araçlarından daha fazla yararlanmaları amacıyla da adımlar attıklarını ve atmaya da devam edeceklerini bildirdi.
Türkiye'nin diğer birçok alanda olduğu gibi sermaye piyasalarının önemini de zamanında kavrayamadığını belirten Ergün, sağlam temellere dayanan bir ekonomik gelişme sağlayabilmek için küçük tasarrufların yatırıma dönüşmesi gerektiğini bildirdi.
Bu kapsamda finansal piyasalarda sağlanan etkinliği, sermaye piyasalarında da sağlamak durumunda olduklarını anlatan Ergün, KOBİ'lerin desteklenmesi ve fon ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için sermaye piyasalarının kullanılmasının stratejik önem arz ettiğini belirtti.
Sermaye piyasasından elde edilecek kaynakların, şirketlere çok büyük katkılar sağladığını belirten Ergün, bugün İMKB'den belli büyüklüğe sahip az sayıda firmanın yararlandığının bir gerçek olduğunu söyledi. Bu nedenle, küçük işletmelerin de yararlanacağı bir borsa kurmanın gerekliliğine inandıklarını belirten Ergün, Gelişen İşletmeler Piyasası'nın ilk 'gong'unu 4 Şubat 2010 tarihinde çaldıklarını anımsattı.
,KOBİ'lerin sermaye artırımı yaparak bu piyasaya girecekler ve topladıkları finansmanı yatırımlarda kullanabileceklerini ifade eden Ergün, KOBİ'lerin Gelişen İşletmeler Piyasası'ndan fon teminini kolaylaştırmak üzere faaliyet süresi, karlılık, sermaye ve piyasa değeri büyüklüğü gibi ön koşullar arandığını bildirdi.
Ergün, KOBİ'lerin halka açılmalarını teşvik etmek amacıyla İMKB, SPK ve Merkezi Kayıt Kuruluşu tarafından maliyet teşkil kalemlerde çok önemli kolaylıklar sağlandığını belirtti.
''İDARE-İ MASLAHAT GÖZETEN TAVIRLAR İÇİNDE OLMADIK''
Hükümet olarak, hiçbir zaman idare-i maslahat gözeten tavırlar içinde olmadıklarını, nokta sorunlara nokta çözümler üreten bir yaklaşım içinde olduklarını belirten Ergün, borsaya açılmaları ve bağımsız denetim yaptırmaları için hazırladığımız destek programlarının, bu tavırlarının açık bir örneğini oluşturduğunu kaydetti.
Türkiye ekonomisi büyüdükçe ve rekabet gücü arttıkça, işletmelerin sorunlarının da kabuk değiştirdiğini belirten Ergün, gelecekte ortaya çıkacak olan sorunlara ve ihtiyaçlara, şimdiden çözüm üretmelerinin büyük önem taşıdığını bildirdi.
Amaçlarının işletmelerin yerel ölçekte ayakta kalmalarını sağlamak değil, işletmelerin şahlanmalarını ve küresel yarışta öne çıkmalarını sağlamak olduğunu anlatan Ergün, Eskiden KOBİ'lere iflas etmesinler, batmasınlar, ayakta kalsınlar, nakit akışını sağlayabilsinler diye destek verildiğini ancak artık bağımsız denetim yaptırsınlar, borsaya açılsınlar, teknolojik ürün geliştirsinler, rekabet gücü kazansınlar, yenilikçi olsunlar, kurumsal kimlik oluştursunlar, proje odaklı çalışsınlar diye destek sağlandığını kaydetti.
Sadece bu farkın bile, hükümetin reel sektöre bakışını ve nereden nereye gelindiğini ortaya koymak için yeterli olduğunu belirten Ergün, ''Reel sektörümüzü geliştirmek için bu gibi projeler oluşturmaya devam edeceğiz ve 2023 hedeflerimize sizlerle birlikte ulaşacağız'' dedi.
KOSGEB BAŞKANI KAPLAN
KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan da Türkiye'de 3 milyonun üzerinde olan KOBİ'lerin kalkınma politikalarının merkezinde yer aldığını kaydetti. Son yaşanan global krizde KOBİ'lerin olumlu rolünün ortaya çıktığını ifade eden Kaplan, KOBİ'lerin sorularının hangi alanlarda olduğunu tespit ettiklerini anlattı. OSTİM OSB Başkanı Orhan Aydın da KOBİ'lerin ekonominin önemli bir parçası ve üretim ekonomisinin çok önemli bir ayağını oluşturduğunu söyledi.
