Otomotivci krizi vergi indirimiyle aştı

İsmini Renault yöneticiliğinden tanıdığımız İbrahim Aybar, Otomotiv Distribütörleri Derneği Başkanı olarak da dikkat çekici hizmetler yaptı. Önümüzdeki ay görevini devredecek olan Aybar, başkanlık yaptığı 2 yılı şu sözlerle değerlendirdi: "Geçen 2 yıl boyunca, Yönetim Kurulu olarak derneğimizin saygın kimliğini en iyi şekilde temsil eden bir dizi faaliyeti gerçekleştirmiş olmanın gururu içindeyiz. En fazla iki dönem başkanlık yapacağımı öngörmüştüm, ama 30 Mart'ta bayrağı devretmenin daha uygun olacağını düşünüyorum." Aybar'ın görev yaptığı dönemde global bir kriz yaşandı ve bunun etkilerini özellikle otomotiv sektörü bütün dünyada ciddi biçimde hissetti. Bu konuyu hatırlattığım Aybar, Türkiye'de sektörde 2004- 2007 yılları arasındaki istikrarlı büyümenin 2008'in son çeyreğinde dış pazarların etkisiyle olumsuz bir seyir izlediğini söyledi. Bu noktada hükümetin başlattığı ÖTV indirimi, otomobil satışlarını adeta patlatmıştı. Aybar'a vergi indiriminin etkilerini sorduğumda ise şu cevabı verdi: "ÖTV indiriminin devreye girdiği Mart ayı ortasından itibaren sektörümüzde büyük hareketlilik oldu. Bu destek sayesinde, 16 Mart -15 Haziran döneminde, binek otomobil satışlarında yüzde 50 artış sağlandı. Ardından 3.5 aylık yeni bir dönem de başladı. ÖTV indirimi kamu maliyesine de katkı sağlamış, ek vergi gelirleri elde edilmiştir. 6.5 ay süren indirim tüketicinin daha az ödeyerek, araçlarına kavuşmalarının yanı sıra, yerli ana ve yan sanayide ek üretim, ek istihdam sağladığı gibi, kamu maliyesinin sektörümüzden sağladığı dolaylı vergilerde ciddi bir artış getirdi."

'Teşvik devam etmeli'
İbrahim Aybar'ın belirttiği vergi gelirlerinin artması dikkat çekici. Hükümet vergi indirimi yapmasına rağmen beklentinin aksine gelirleri arttı. Artan satışlarla sürümden gelen kazancın dışında her satılan otomobil yeni vergi geliri anlamına geliyor. Alım satım dışında, yıllık MTV ile birlikte aracın kullandığı benzinden, muayene istasyonundan, servisten, bandrolden vergi alınıyor. Vergi indiriminin sürmesini diğer sektör temsilcileri gibi Aybar da istiyor. Avrupa ve ABD'deki yöntemlerin de katkı sağlayacağını belirten Aybar, bunları şöyle özetledi: "Avrupa ve ABD'de krizin azaltılması için eski araçların pazardan çekilmesi ve teşviklerin uzun vadeye yayılması gibi yöntemler öne çıkıyor. Bu yöntemler Türkiye'ye de taşınmalı. Böylece, hem çevreyi koruyacağız, hem sanayimizi geliştireceğiz, hem pazarımızı canlı tutarak insanlarımıza iş imkanı sağlayacağız, hem de ülkemizde alt yapı çalışmaları devam eden yeni hurda sanayini AB standartlarında oluşturarak, yeni iş imkanları, yeni teknolojiler getireceğiz."

'Uçaklar kadar heyecan veriyor'
Gerçek mesleği uçak mühendisliği olan İbrahim Aybar'a özlemi olup olmadığını sorduğumda, cevabı şöyle oldu: "Motorlu taşıtlar seri üretimi yapılan en gelişmiş teknolojileri ifade ediyor. Bu da benim en az uçaklar kadar heyecanlandığım bir konu. Uzun yıllardır bu sektörde yer alıyor olmaktan ve sektörü yönlendiren karar organlarında bulunmaktan mutluluk duyuyorum..."

2010'da yeni modeller geliyor
Renault'un hedeflerini de anlatan, Aybar şunları söyledi: 2010 yılında ticaride önemli yenilikler gerçekleştirecek. Renault Master tamamen yenilenecek. Yeni Master, Renault'nun yeni panelvan çizgisinin habercisi olacak. Trafic Faz3 ve Kangoo Maxi de aynı tarihte sunulacak. Haziran ayında ise Megane RS, sportif otomobilseverlerin beğenisine sunulacak.