"Üniversiteler talihsiz dönemler geçirdi"

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi 2011-2012 akademik yılı açılış törenine katıldı. Akdağ burada yaptığı konuşmada önemli mesajlar verdi.

Giriş Tarihi 03 Ekim 2011, 13:29 Güncelleme 03 Ekim 2011, 13:30
Üniversiteler talihsiz dönemler geçirdi

İÇİNDEKİLER

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, tam gün yasası ile ilgili tartışmaların Türkiye'deki 90 bin hekimden 600'ünün üzerinden yürütüldüğünü söyledi. "Eğitim ve hasta hizmetlerinin aksamasına asla razı olmayız." dedi.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi 2011-2012 akademik yılı açılış törenine katıldı. Bakan Akdağ, burada yaptığı konuşmada üniversitelerin özgürlüklerin yuvası ve demokrasinin beşiği kurumlar olması gerektiğini belirterek, "Üzülerek söylüyorum ki, yakın tarihte üniversitelerimiz bu rolünü oynayamadı. Hatta tersine rol oynadığı zaman oldu.

50 yıl önce ülkenin seçilmiş insanları hapse konduğunda, başbakanı idam edildiğinde cübbeleri ile önderlik edenler oldu. Bunlar çok üzücüydü." dedi. Üniversitelerin daha sonra da talihsiz dönemler geçirdiğini aktaran Akdağ, "Demokrasinin savunulamadığı dönemlerde, sesin en gür çıkması gereken üniversitelerimiz bu rollerini her zaman çok iyi oynayamamıştır.

Yeri geldiğinde, başka değerler adına baskıya dayanak yapılan mekanlar haline getirilmiştir. Öğrenci ya da öğretim üyelerinin sudan sebeplerle bireysel haklarının, özgürlüklerinin, kıyafetlerinin engellenmeye çalışıldığı dönemlerde, öğrenciler için sarı zarfların hiç de bu işi yapmak istemeyen öğretim üyelerine soruşturma için teslim edildiği günler uzak değildir." diye konuştu. Bugün ise daha iyiye doğru bir dönüşüm yaşandığını söyledi.

Bilginin doğru yerde doğru amaçlar için üretilmesinin önemine dikkat çeken Akdağ, öğrencilere de "Aklınızı ve vicdanınızı başkalarının cebine koymayınız. Günübirlik modaların etkisinde kalmayın. Fazilet dediğimiz değerler, hepimizin yol göstericisi olsun." çağrısında bulundu.

"ÜNİVERSİTELER BAŞARI VE PERFORMANSIN ÖDÜLLENDİRİLDİĞİ YAPILAR OLMALI"

Üniversitelerin başarının ve performansın ödüllendirildiği yapılar olması gerektiğinin altını çizen Akdağ, "Mevut yapıda bunu gerçekleştirmek zor. Önümüzde Anayasa çalışmaları var. Ümit ediyorum bu Anayasa çalışmaları bize aslında temel olarak basit biçimde tarif edilmiş, öte taraftan özgür karakter taşıyabilecek üniversiteler de hediye etsin. Üniversitelerde görev alan herkesin kendi başarısı ile kendi kabiliyetleri ile kendi performansları ile hayatta durduğu bir sistemi inşa edebilelim. Buna başaracağımıza da inanıyorum." dedi.

"BİR BARDAK SUDA FIRTINA KOPARILIYOR"

Konuşmasında tam gün yasası tartışmalarına da değinen Akdağ, bu konuda bir bardak suda fırtına koparıldığını söyledi. Tam gün yasasının, üniversitelerde eğitim ve araştırmanın daha iyi seviyeye gelmesi için yapılan bir çalışma olduğunu kaydeden Akdağ, şöyle devam etti: "Tartışma birkaç tıp fakültesinin üzerine dayandırılmaya başlandı.

Türkiye'de tıp fakültelerinde 10 binin üzerinde öğretim üyemiz var. Bugünkü tarihte bu 10 bin öğretim üyesinden tam gün esası ile çalışmayanların sayısı 600 civarında. Zaten bu tasarı gelmeden önce de meslektaşlarımızın büyük çoğunluğu tam gün çalışmayı gönüllü olarak benimsemiş meslektaşlarımızdı. Tartışmalar bu 600 meslektaşımız üzerinden yürütülüyor."

Türkiye'de kamuda çalışan hekim sayısının 90 bin civarında olduğuna dikkat çeken Akdağ, "Bu 90 bin hekimden, 600'ünden bahsediyoruz. Kaldı ki, Sağlık Bakanlığının hastanelerinde görev yapan uzmanların bugün için böyle bir meselesi de kalmamıştır." şeklinde konuştu.

Kamuoyuna pompalanan bazı bilgiler ile uygulamanın üniversitelerde büyük probleme yol açacağı, hasta hizmetlerinin aksayacağı gibi bir yorumun aksettirildiğini kaydeden Akdağ, "Bu düzenlemeleri yapmadan önce bir öğretim üyesi öğle vakti gelmeden fakülteden ayrılırdı. Ya da öğle olunca özel hastaları ile özel ameliyatları ile meşgul olurdu. Bunun eski dönem öğrenci eğitimi üzerinde de araştırmalar üzerinde de olumsuz etkisi vardı. Şimdi tüm bu olumsuzlukları ortadan kaldırabilecek, tamamen öğrencinin araştırmanın bilimin yanında duran bir düzenlemenin özellikle birkaç tıp fakültesi uygulama araştırma merkezinin bu meseleyi provoke edici davranışlarıyla lanse edilmesi büyük bir harksızlık." diye konuştu.

"EĞİTİM VE HASTA HİZMETLERİNİN AKSAMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ"

Eğitim ve hasta hizmetlerinin aksamasına asla razı olmayacaklarını söyleyen Akdağ, "Önümüze yazılı olarak bu eksiklerle ilgili herhangi bir bilgi konmamıştır. Konduğu zaman da bütün bunları karşılamak üzere her türlü hazırlığımızı yaptık." dedi.

Tarihin belli dönemlerde anormallikleri normalliklere çevirmeye çalışan yapısal değişiklerinin bazı engellerle karşılaştığını aktaran Akdağ, bunu da normal karşıladığını ifade etti.