Kırk yıllık basketbol adamıyım. Efes Pilsen otuz yıllık basketbol takımı. Ama hala birbirimizi yanıltabiliyoruz. Efes Pilsen'in bu yıl için fişi çekmiş olduğunu fark edemediğim için kabahat bende aslında. Yaşama ait her şeyde geçerli olan "dün ve yarın yoktur, bugüne bakacaksın" kuralını yok saymam fıslattı beni. 12 yıllık geleneği bozmaz, peş peşe 10 seferde kendinden çok üstün olmayan Fenerbahçe ÜLKER'e yenilerek finalzede olmaz diye düşünmüştüm Efes için. Kenarda kasılmaktan maça konsantre olamayan yedekleme koçu Memnun ile tam Pompei'nin son günlerini yaşadı Biracılar. Kapağı açık unutmuşlar köpük söndü, takımın gazı kaçtı. Bu yaz, sil baştan tüm üretim bandını rektifiye etmeleri lazım. Yoksa sıradanlığı yaşamayı bünyesi kabul etmeyecek Efes Pilsen'i, Hall of Fame/bir zaman vardılar müzesine kaldıracağız. Efessiz Türk basketbolunu düşünmek dahi istemiyorum. Allah yazdıysa bozsun.
Türk Telekom yüzdü yüzdü kuyruğuna geldi. Türkiye Kupası'ndan sonra lig şampiyonu da olup Ankara'nın kara bahtını değiştirmeye çok yaklaştı. Deneyimli koçları Ercüment Sunter, Beşiktaş Cola Turka karşısında El-Amin'in çok güzel monte edildiği takım oyunuyla seriyi çok güzel yönetti. Tüm iddiasına rağmen takım olmayı beceremeyerek Solomonball (Solomon'un sayısal katkısına dayalı sokak basketbolu) oynamaya mahkum, Tanjeviç'in F.Bahçe ÜLKER'ine karşı uzun soluklu seride sahada daha avantajlı Türk Telekom. Dış atış isabetsizlikleri, Amin'in performansını tüm maça yayamaması başlıca dezavantajları. Ayrıca Bizans takımı kollama refleksine karşı hazırlıklı olmalılar tabii ki. Son kararı gene de iki takımın gedikli ruhları Ömer ve Haluk vereceklerdir. Ligin genelini süzdüğümüzde hak edenler finaldeler. Üçlüklerin havada uçuştuğu, yüksek heyecan dozlu final serisi bizi bekliyor. Keyfini çıkarmaya bakalım.