Sayın Başbakan!
Gerdiğiniz ipin üzerinde cambazlık yapacak politikacılar ve söylemler bulabilirsiniz.
Ama biz bu gerginlikte yokuz.
Siz bizim huzurumuzu sağlamak ve geleceğimizi aydınlatmak için mi o göreve geldiniz?
Yoksa düzenle uğraşmak için mi?
Lütfen cevap verin?
(Bir memur)


Sayın Başbakan!
Partinizi kapatırlarsa, bu kapatmaya rıza gösteren bütün partileri de, ben gönlümde kapatacağım.
(Bir anne)


Sayın Başbakan!
Partinizin içinde duaya yalan katanlar var. Yalana yemin.
Ne dürüstlüğün yanında duruyorlar, ne emeğin!
Siz niye onların karşısında durmuyorsunuz?
(Bir öğretmen)


Sayın Başbakan!
İhtilali ihtimal sayanların ihtirasına karşılık... Sizin yanınızdayım.
Ama toplumu geren söylemleriniz ve ülkemizi götürmek istediğiniz istikamet için... Tam karşınızdayım.
(Bir emekli)


Sayın Başbakan!
Cümbür cemaat işleyen sisteme karşı durmazken, hakkımızın yenilmesine bile sesinizi çıkartmadınız.
Ama bizler sizlerin hakkını korumak için mücadele etmekten kaçınmayız.
Yeter ki haklı olduğunuzu bilelim.
(Bir gazeteci)


Sayın Başbakan!
Yüzde 1 oy alan partiyle yüzde 47 oy alan partinin Anayasa karşısında hakları eşit midir, değil midir?
Ya da asgari ücret alan bir işçiyle, milyon doları olan bir patronun?
(Bir öğrenci)


Sayın Başbakan!
Ne istediyseniz verdik.
Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı, topraklarımızı satma gücü...
Bir avuç demokrasimiz var, onu da size sebil ediyoruz.
Daha ne istiyorsunuz?
(Bir vatandaş)


Sayın Başbakan!
Her ne kadar aynı fikirde olmasak da, bu dik duruşunuza bayılıyorum.
Yanınızdayım!
(Bir işçi)