Sırada Türklük var
Bütün dünya, askerimizin Kuzey Irak'tan yıldırım hızıyla dönüşünü konuşuyor. Kararda Amerika'nın etkisi olduğunu öne çıkartan batı medyasına nazaran, Asya ve Afrika'daki yayınlarda etnik teröre karşı hassasiyetler de vurgulanıyor. Türkiye'de olan biteni de herkes görüyor. Sınır ötesi operasyonun aniden bitirilmesiyle, PKK'ya genel ve siyasi af isteklerine "İmralı'daki Öcalan ile de görüşün" haykırışları ekleniyor. Kadınları ortaya atıp güvenlik barikatlarını kırarak aşmak isteyenler, akıllarınca zafer zılgıtları çekiyor. PKK'nın elebaşıları olan katillerin kız kardeşlerine de "azize" muamelesi yapılıyor adeta...
Cansimidi301oldu Halkımızın arzu ve istekleri gibi, tepki ve öfkeleri de hasır altı ediliyor. Gazete ve televizyonların gündemi ile halkın gerçekleri örtüşmüyor. Bunu da fırsat bilen iktidar ise canına minnet(!) AB'nin dayattığı TCK'daki 301. maddenin değişimi veya kaldırılmasını gündeme taşıyor. Daha 15 gün önce çıkarttıkları Vakıflar Yasası ile Türkiye Cumhuriyeti'nin Lozan'a göre kuruluş kazanımlarındaki haklarını ortadan kaldıranlar, şimdi de Türklük'e hakareti suç sayan 301. maddede ittifak yaptılar. AB temsilcilerinin "Temel şartımızdır" diye sık sık hatırlatmaları bile 301 konusundaki düşüncenin Türkiye'ye vereceği zararları anlamaya kafi değil midir? "Bu topraklarda 30 bin Kürt ve 1 milyon Ermeni öldürüldü" iftirasını atabilecek derecede gözü dönen romancı Orhan Pamuk ile bir romanında Türkler'i "kasap" olarak tanımlayabilen Elif Şafak gibilere daha özgür(!) bir ortam oluşturmak isteniyor.
Popstarcılarbileaydınolmuş Bu hengamede, dün bazı gazetelerin başlıklarını da "Aydınlardan AKP Hükümeti'ne AB muhtırası... Bahane niz kalmadı" lafları oluşturuyor. Popstar gibi programların jürisinde yer alan, ne kadar alaturkalık ve pespayelik varsa oralarda boy göstermişlerin de "aydın" diye yutturulduğu deklerasyoncu-muhtıracıların isteklerinden birini de 301. maddenin kaldırılması teşkil ediyor. Bir gün laikçi, ertesi gün Atatürkçü, öbür gün Cumhuriyetçi, başka bir gün özgürlükçü, hatta olmadık zamanda da ulusalcı pozlarına bürünenler, Mustafa Kemal'in Türkiyesi'ne böyle kıyıyorlar! Kendi kafalarındaki dünyayı işbirlikçi ve teslimiyetçi anlayışla sunuyorlar. Topunu yakından tanıdığımız için yaptıklarına, hedeflediklerine çok şaşırmıyoruz. Ama AB üyesi ülkelerin elçilerine yemek verip "ev ödevini anlatır gibi" yapacaklarını sıralayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da "Çalışmalarımız olgunlaştı. 301 konusu halledilecek" demesine hiç mi hiç anlam veremiyoruz.