Bush ne yapacak?
Şehitler bayraklara sarılı tabutlarla geldikçe milletin ciğeri yanıyor. Daha doğrusu şehit ailelerinin ciğeri yanarken, milletin onuru ve izzet-i nefsi zedeleniyor. Gazetelerde "Ciğerim yanıyor" diye yazanlara bakmayın siz. Akşama Papermoon'da çöreklenirler bir masaya ve o dakika unuturlar ölenleri. Kimisi de sahurda toplanır bir restoranda, ahbap-çavuş yiyip içerler, iktidarlarının tadını çıkartırlar, bunu da gazetelerinde haber diye yayımlarlar. Ertesi gün de hiç utanmadan, PKK'ya karşı izlenecek yeni stratejileri yazarlar.
***
PKK, uluslararası bir sorun ise eğer, uluslararası ataklarla çözülebilir ancak! Temel strateji ancak bu çıkış noktasından şekillenebilir. Gerisi hikayedir.
***
Millet, yüzde 47 ile yeniden iktidara gelen Başbakan Erdoğan'ın gözünün içine bakıyor. İki dudağının kıpırdanışını izliyor. Ne yapacak, ne diyecek? Başbakan Erdoğan diyor: Başkan Bush ile bu konuyu görüşeceğim.
***
Ne yapacak Bush? Ne diyecek? Bush'un kendi askerleri Amerikan bayraklarına sarılı tabutlarla yurda dönerken, bizim askerlerimizle mi ilgilenecekti? Bizzat Amerika'nın özgürlükçü ruhunu elinden alan, onu zorba, diktatör, demokrasi ve halk düşmanı bir çizgiye oturtan kişi Bush ve arkadaşları değil mi?
***
Öte yandan... Aman ekonomik istikrar bozulmasın... Aman borsa inmesin... Aman büyük şirketlerin kâr bilançoları sarsılmasın... Diye önümüzdeki bütün sorunları görmezden gelen, halının altına süpürenler bizler değil miyiz?
***
Televizyonlarda sabah akşam göbek atma programlarına yazılan... En müptezel magazin haberleriyle milleti yıllardır uyutan... Medyalarda, mesleğin haysiyetini iki paralık eden adamlara gazeteci diye her ay çuvalla dolar ödeyenler bizler değil miyiz? Elindeki muhteşem iletişim gücüne rağmen medyayı, siyasi iktidarların oyuncağı ve hokkabazı haline getirenler bizler değil miyiz?
***
Büyükşehirlerde pıtrak gibi açılan alışveriş merkezlerinde, mağazalar sinek avlarken, Yaşasın kalkınıyoruz, diye el çırpanlar bizler değil miyiz? Milyonlarca çalışan insan, bankalara rehin ve ipotekli hale gelirken, tüketim çılgınlığını hapasa pompalayanlar bizler değil miyiz? 25 yıldır dağlarda evlatlarımız terörist peşinde koşarken, cipini, evini, dairesini daha bir üst markaya dönüştürebilmek için, her türlü taklayı atanlar bizler değil miyiz? Hadi şimdi, 226 milyar dolar dış borç ile, Batı'ya damardan endekslenmiş bu kafalarla, PKK'yı bitirin de görelim bakalım!