Bir dönemin ünlü mankenlerinden başarılı sunucu Ceylan Saner, mesleğinin bugün geldiği duruma çok üzülüyor....
atv ekranlarında bu hafta son bölümü yayınlanacak olan 'Grand Prix'i sunucusu Ceylan Saner, uzun süredir mankenlik yapmıyordu. 15 yıl boyunca boy gösterdiği podyumdan uzak kalan Ceylan Saner, mankenlik mesleğinin son yıllardaki durumundan yakındı ve projelerini anlattı.
* Otomobil yarışları meraklılarının büyük bir ilgiyle takip ettiği 'Grand Prix'in, bu hafta 4. ve son bölümü yayınlanacak. Peki, sizin bu sporla ilişkiniz nasıl? Grand Prix, 4 bölümlük paket program olarak hazırlandı. Programda Formula1'de yarışan takımlar, F1'in ünlü pilotlarının özel hayatları, F1 partileri ve bu yarışlarla ilgili merak edilen her şeyi sunmaya çalıştık. Ben otomobillere çok da ilgi duyan biri değildim. Ancak bu program sayesinde bir hayli bilgi sahibi oldum.
* Nasıl bir sürücüsünüz? Düzgün araç kullanırım. Özellikle bir kadın için çok iyi sayılırım. Ve fazla hız yapmayı sevmem.
* Bir kadın için dediniz... Acaba siz de mi kadınların kötü araba kullandıklarına inanıyorsunuz? Hayır, kadınların kötü şoför oldukları söylendiği için öyle dedim. Bence kadınlar, daha temkinli oldukları için biraz ağır davranıyor. Ve bu da erkekleri kızdırıyor. Oysa kadınlar, trafikte risk almayı sevmiyor. Bu nedenle de arabayı kötü kullandıkları söylenemez.
ÖZEL DEFİLEYE ÇIKIYORUM * Uzun süredir podyumlarda sizi göremiyoruz. Neden? Özel bir defile olursa podyuma çıkıyorum. Gerçi profesyonel olarak 4-5 senedir mankenlik yapmıyorum. Şimdi daha çok kurumsal şirketlerin bayi toplantılarında, açılışlarda ve özel gecelerde sunuculuk yapıyorum.
* Yakın dönemde sunuculuk dışında başka planlarınız da var mı? Şu anda dile getiremeyeceğim 1-2 planım var, ama bence sunuculuğun yaşı yok. Hatta yaş ilerledikçe daha da tecrübe sahibi oluyorsunuz. Hayatım boyunca sunuculuk yapmak istiyorum. Şu an itibariyle de bu iş yeteri kadar kadar vaktimi alıyor.
* Bir dönem aktif olarak podyumlardaydınız. Bu alandaki tecrübelerinize dayanarak bir iş yapmayı düşünmüyor musunuz? 5 senedir İzmir'de yaşıyorum. Burada manken olmak isteyen bazı genç arkadaşlara kazandığım tecrübeleri eğitim programları şeklinde aktarmaya çalıştım. Mankenliği çok severek yaptım, ama mesleğimizin şu andaki durumuna üzülüyorum.
* Sizi üzen nedir? Özellikle son yıllarda mesleğimiz iyice dejenere oldu. Bizim dönemimizdeki saygınlığı kalmadı.
EKONOMİK KRİZ BİTİRDİ * Peki bu durum günümüzün mankenlerinden mi kaynaklanıyor? Sadece onları suçlamak doğru olmaz. Ekonomik kriz nedeniyle tekstil sektöründeki daralma doğal olarak moda dünyasını etkiledi. Eskisi kadar defile yapılmıyor. Bu nedenle manken arkadaşlarımız işleri dışında her türlü anılır oldu.
* Sizce manken kalitesinde düşüş oldu mu? Ben mankenliğe başladığım zaman ceket çıkartmasını bilmeyen mankenlik yapamazdı. Ama şimdi her önüne gelen 'mankenim' diyor. Ayrıca eskiden bu işleri organize eden ajanslar vardı, şimdi o da kalmadı. Sektör tümüyle birbirine bağlı. Manken arkadaşlar kadar firmaların da bu bozulan çarkta payı var. Magazin gazetecileri o dönemlerde bize daha saygın yaklaşırdı, ama günümüzde bu da değişti. Hal böyleyken suçu sadece mankenlerde aramak doğru olmaz. Diğer taraftan gündemde çok olan manken de tercih edilmezdi. Ama şimdi firmalar, bir mankenin ne kadar skandalı varsa o kadar da iyi, diye düşünüyor.
* Eğer sektör böyle işliyorsa, skandallarıyla anılan ve aranan bu kadar manken varken, sizin gibi işinin dışında adı geçmeyen mankenler için para kazanmak zor olmalı? Ben düzgün şekilde anıılan kaliteli bir ismim olsun, diye hayatımdan çok ödün verdim. Zaten böyle olması gerekiyordu. Para her zaman kazanılabilir. Ama onur kolay kolay geri kazanılamıyor. Adımı lekelememek için de her işe gitmedim ve çok seçici oldum. Tabii bu şekilde hareket edince prensiplerimin bana geri dönüşü açıkçası iş almam yönünden kötü oldu.
* Bugün mankenler arasında çiftlik sahibi olanlar dahi var. Siz hiç yatırım yapabildiniz mi? Yaklaşık 15 yıldır çalışıyorum. Ancak öyle elle tutulur bir yatırımım olmadı. Fakat para ile alamayacağım bir ismim var. Tamam bir adaletsizlik söz konusu, ama düşündüğüm zaman da bizim işimiz arztalep içeriyor. Bu nedenle yapılacak bir şey yok. Başkaları çok para kazanırken, ben niye kazanamıyorum diye kendimi hiçbir zaman kötü hissetmedim ve hissetmeyeceğim. Önemli olan yaptığım işten keyif almam ve arkamda kaliteli bir isim bırakmamdır. Dünden bugünüme baktığımda bunu en iyi şekilde başardığımı düşünüyorum. Ve kendimle gurur duyuyorum. Daha ne isteyebilirim ki...