Gül ve cumhurbaşkanlığı
Tayyip Erdoğan, acaba Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığı adaylığından vazgeçti mi? Bu konuda kimse emin olamıyor. Başbakan'ın bütün konuşmalarını dikkatle dinliyorum. Benim vardığım sonuca göre, Gül'ün adaylığı sürüyor. Çünkü Erdoğan, "Bu noktada Gül arkadaşımızın kararı bizim için önemli ve bağlayıcıdır" diyor. Elbette, AK Parti çok zayıf bir biçimde sandıktan çıkarsa, sözgelimi, ancak 276 milletvekili alırsa, o zaman hareket kabiliyeti sınırlanacaktır. Ama, % 40 civarında bir oranla iktidar olursa, halk oyuna gitmeyi göze alarak, Abdullah Gül'ü Cumhurbaşkanı seçtirmek istemesi kuvvetle muhtemel. AK Parti kulislerinde, herkesin bildiği şu meşhur "Bu pisliği biz neden yedik" fıkrası anlatılıyor. Hani zengin adam, seyisine, "Atın pisliğini yersen, benim yerime geçer oturursun, ben yolda yürürüm" demiş. Seyis denileni yapınca, arabaya kurulmuş, zengin ise yaya kalmış. Bir süre sonra canı sıkılmış. "Ben pisliği yiyeyim gene yerime geçeyim" teklifinde bulunmuş. Ve hakikaten dediğini yaparak, arabadaki yerini almış. Ama aklına şu soru takılmış. "Ben gene arabadayım, seyis gene yolda yürüyor. Peki biz bu pislikleri neden yedik?" Eğer AK Parti, halkın Cumhurbaşkanı'nı seçmesini denemeyip, % 40 oy alsa dahi, uzlaşma adına Abdullah Gül'den vazgeçecek idiyse, bu mücadele niçin verildi? Başta, silik bir insan tercih edilir; ne ortaya muhtıra çıkar, ne de erken seçime gidilirdi. Bana göre, AK Parti güçlü olarak iktidara gelirse -367'ye gerek yok- halkın verdiği bu desteğin karşılığını mutlaka gösterecek ve çok önemli bir adım atarak, 11. Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesini sağlamak üzere düzenlemeleri yapacaktır. Benim edindiğim izlenim bu. Ama tabii, politika kaygan bir zemin olduğu için, yanılabilirim de.
|