Adını söylesem zaten tanımazsınız. Filmi seyretmeden önce ben de tanımıyordum. Önceki akşam Digitürk'te, Hallmarkkanalında bir film seyrettim. Amerika'nın gelmiş geçmiş enbüyükgolfyıldızının hayatını anlatan bir filmdi. 1902 doğumlu sporcu, 24-25 yaşlarından itibaren, golf sahalarında fırtına gibi esmeye başlıyor.
***
O güne kadar kimsenin kazanamadığı, ondan sonra da kimsenin kazanamadığı 4şampiyonluğu kazanarak grand-slam sahibi oluyor. Sonra da kendisini emekliye ayırıyor. Tamamen amatörolarak, bütün profesyonelteklifleriveservetleri reddederek!
***
Filmden söz etmemin sebebine şimdi geldik. Amerika'nın o günkü en büyük şampiyonu ile yarıştığı çok önemli bir maçta, bizimki kendi vuruşunu yapmakta iken, golf topu vuruş yapmadan önce "kımıldıyor!" Bizimki hakeme gidip, "Topkımıldadı" diyerek kendisini ihbar ediyor. Çünkü golfte bu yasak ve puan kaybı.
***
Başhakem yardımcı hakemlere, rakibine ve seyircilere başvuruyor. Hepsi, "Bizkımıldadığınıgörmedik,devamedebilirsin" diyorlar. Şampiyon şu cevabı veriyor: -Amabengördüm!
***
Ertesi gün bütün gazeteler şu manşetlerle çıkıyor: "MüstakbelşampiyonmaçıkaybettiamabütünAmerika'yainsanlığıvedürüstlüğüöğretti.""Kazanmakherşeydeğildir!"
***
Tarihe geçmiş bu büyük sporcu, 1971 yılında bir damar rahatsızlığından yaşama veda ediyor. Hayatının sonuna kadar medyatik olmayı, sermayeye kendisini kullandırmayı ve şöhret budalalığını reddederek.