Her ateşli hastalıkta antibiyotik kullanılmaz ÖZELLİKLE kış aylarında sık sık ateşli hastalıklar, salgınlar yapar. Bu hastalıkların çoğunluğu gripal enfeksiyonlar biçimindedir ve kaynakları çoğunlukla virüslerdir. Bunlara antibiyotikler kesinlikle etki edemez, sadece bazı yan etkilerin görülmesine veya vücutta o sırada bulunan birçok bakterinin direnç kazanmasına neden olur. Virüsler, yapısı en basit mikrop gruplarından biridir. Bakterilerin hassas bir dış duvarı, içeride çalışan, birçok madde üreten sistemleri vardır. Antibiyotikler çoğunlukla bu sistemleri bozarak bakterilerin ölmesine veya çoğalmasının durmasına neden olur. Virüslerde bu sistemler olmadığından antibiyotikler etki edemez. Çünkü virüsler, istedikleri maddelerin üretimini, insan hücrelerinin kendi sistemlerini kullanarak başarırlar, bu üretimin durdurulmaya çalışılması ise insan hücrelerinin yapısını bozabilir.
Sağlıklı bir kalp için UZMANLAR, sağlıklı bir kalbe sahip olmanın yolunun, düşük kolesterollü diyet uygulamaktan geçtiğini belirtiyor. Uzmanlar, sağlıklı bir hayat için şu noktaların mutlaka göz önünde bulundurulması gerektiğini hatırlatıyor: "Alkol kullanmayın. Tavuk ve hindi pişirirken derisini mutlaka çıkartın. Kremalı ve ağır tatlılar yerine, taze meyveleri tercih edin. Salatalarda mayonez ve krema yerine, limon ve sirke kullanın. Haşlanmış patatesi tereyağı, mayonez, sosis vb. ile yemeyin. Çay ve kahvelerinizde tam yağlı süt yerine az yağlı süt kullanın. Yağ ve kolesterolden zengin, çok yüksek kalorili besinlerden kaçının. İhtiyacınızdan daha fazla kalori almamaya özen gösterin. Pizza, pide ve benzeri besinlerde, peynir, salam-sosis vb. içerenlerin yerine sebzeli olanları seçin. Lifli besinleri, kepekli ekmek ve çörekleri tercih edin."
Parkinson ve Alzheimer hastaları için umut İSKOÇYA'da bilimadamları, dünyada ilk kez, insan embriyosuna ait kök hücrelerinden, sadece sinir hücrelerinden oluşan bir küme geliştirdi. İskoç bilimadamları, İngiltere'de insan embriyonuna ait kök hücrelerle tıbbi deneyler yapmalarına izin verilen ilk ekipti. Şimdi de bu hücreleri sinir kök hücrelerinden oluşan bir küme geliştiren ilk ekip oldular. Geliştirilenler, beyin ve merkezi sinir sisteminin inşasına yardımcı olan hücreler. Uzun vadeli hedef, bu tekniği kullanarak, Alzheimer ve Parkinson gibi beyin rahatsızlıkları bulunan kişiler için beyin dokuları geliştirebilmek. Yapay yollarla geliştirilen sinir hücreleri yeni ilaçların etkisinin ölçülmesi için de kullanılabilecek. Ayrıca, bu hücreler, beynin nasıl geliştiği ve beyin rahatsızlığı durumunda hangi noktalarda sorunlar yaşandığının tespit edilmesi için de bilimadamlarına yardımcı olacak.
Aklınızda bulunsun * Bazı bakteri türleri bilinen en sağlam canlı organizmalardır. Bir bakteri türü, iyonize radyasyonun insanlar için öldürücü dozunun 10 bin katı kadarında yaşayabilir. Isının 306 olarak kaydedildiği yer olan East Pacific Rise'deki sülfürlü deniz yatağı deliklerinde bir başka bakterinin çoğaldığı bulunmuştur.
* Bir insanda ortalama 80 trilyon hücre bulunmaktadır. Eğer bu hücrelerde bulunan kromozomlar hücrelerden çıkartılıp uç uca eklenebilseydi, 136 milyar kilometre uzunlukta olurdu. Eğer güneş ile dünya arasındaki mesafenin sadece 150 milyon kilometre olduğunu hesaba katarsak, bu muazzam uzunluğu düşünmek oldukça zor.
* İdrar zifiri karanlıkta parlar.
* Parmak izleri gibi dil izleri de her insan için benzersizdir. A'dan Z'ye hastalıklar Enfarktüs: Kalbi besleyen büyük damarlardan birinin aniden tıkanması sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Enfarktüs krizi geçiren hasta; kalp bölgesinde ani bir ağrı hisseder. Bütün benliğini ölüm korkusu sarar. Nefes almakta zorluk çeker. Yapılacak ilk iş, hastanın 45 derece bir meyille oturmasını sağlamaktır. Sonra; vakit geçirmeden doktor çağrılır. Enfarktüs krizini atlattıktan sonra kesin istirahat ve doktorun dediklerine uymak şarttır.