Aradan 6 yıl geçmesine rağmen, yetkililer 'Geliyorum' diye bağıran büyük depreme karşı ciddi bir adım atamadı.
Bugün;binlerce kişinin öldüğü, bir o kadar insanın yaralandığı, yüzlerce kişinin kaybolduğu, 200 bin kişinin evsiz kaldığı 17 Ağustos 1999 büyük Marmara depreminin 6'ncı yıldönümü... 6 yıl önce bugün, saatler 03.02'yi gösterdiğinde Türkiye'nin yüreği sarsıldı. Yaklaşık 50 saniye süren 7.4 şiddetindeki deprem sonrasında, tüm Marmara mateme büründü. İstanbul, İzmit, Adapazarı, Gölcük, Yalova, Düzce ve Bolu, her saniyesi sanki asırlar kadar süren 7.4 şiddetindeki depremle sarsıldı. Koskoca binalar yok oldu, yaklaşık 22 bin kişi yaşamını yitirdi. Geçen 6 yıl içinde, korkunç depremin izleri, tam anlamıyla olmasa da silindi. Ancak, kalplerdeki deprem unutulmadı.
'CİNAYETE ORTAKLIK' Konunun uzmanları, "Esas büyük deprem İstanbul'un kapısında. En kısa sürede tedbir almalıyız. Yoksa, felaketin büyüğü bizi bekliyor" diye çığlıklar atıyor. Ama bugüne kadar gelen tüm iktidarlar, bu konuda ciddi bir girişimde bulunmadı. Türkiye topraklarının yüzde 93'ünün deprem kuşağı üzerinde bulunduğu halde depreme karşı gerekli önlemleri almamanın, adeta "cinayete ortak olma" anlamını taşıdığı ifade ediliyor. Deprem Uzmanı Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, "Marmara Bölgesi, 17 Ağustos depremine hazırlıksız yakalandı. Ancak, üzerinden geçen 6 yıla rağmen gördüğüm tek şey, depremden hiç ders çıkartılmadığıdır. Geçen yıldan bu yana yine hiçbir şey değişmedi" diye konuştu.
'RANT POLİTİKALARI' TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı İsmet Cengiz de Türkiye'nin akla, plana, bilime aykırı olarak uygulanan "rant politikaları" nedeniyle bir afet ülkesi haline geldiği savundu.