Bu akşam seninle yeniden buluşuyoruz. Hasretin ağacını kökünden keseceğiz birlikte. Kaç zamandır, bizi birbirimizden uzaklaştıran gerçeklerin yolunu keseceğiz. Özlemlerimizi ayaklandıracağız yeniden. El ele, göz göze... Sana geliyorum, aşılmamış yolları aşarak. Sana geliyorum, senden başkasına yan gözle bile bakmayan bir çift sevdalı gözle... Masallardaki gibi, usul usul... Şarkılarımın yaşlandığı bir akşamda, seninle yeniden doğmayı iple çekiyorum. Can atıyorum, senin kokusunu yeniden içime çekebilmek için. Yolumun üzerindeki bütün çiçekçilerden çiçek aldım, bütün dilencilere sadaka verdim. Gördüğüm bütün gemilere el sallıyorum. Elimden bir an bile düşürmediğim resmini, sol cebimde taşıyorum. Sana yaklaşıyorum ağır ağır... O çok sevdiğin kokunu sürdüm. Mavi gömleğimi giydim. Sensizliğin yangınlarından yazdığım şiirleri de yanımda getiriyorum. Alıp da gidemediğimiz tiyatro biletini hatıra diye saklamıştım, sana sürpriz yapacağım. Duvarlardan silinmeyen adını göstereceğim sana. Görür görmez boynuna sarılacağım, ellerimden dökülen çiçekleri çocuklar toplasın bırak. İçimden ne geçiyorsa, hepsini haykıracağım sana. "O dönmez" diyenlerle kazandığım bahsi anlatacağım. "Dön de görsünler" diye haykırdığım şarkıların içindeki resmini çekip, göstereceğim hepsine. Değişen sokaklara inat, benim değişmediğimi göreceksin. Hala deli, hala sevdalı... "O dönmez" diyenlerle kazandığım bahsi anlatacağım sana. Göz pınarlarım dolu, daha dünden hazır dolup taşmaya... Sana geliyorum. Afrika'daki son elması bulmaya geliyorum. Seninle buluşmaya...