Seni özleyip köyüne gelsem, görünce beni hatırlar mısın? Kapını aralayıp hafifçe girsem, sevinçle koşup sarılır mısın? Seni sevdiğimi söyleyip ölsem, ağlar mısın? Seni çok seviyorum... Yer elmasından bastı bacağına
Suya hasret çöllerde, beyaz güller biter mi, dikenler göğü deler mi? Bir yağmur damlasında seni aramak varya, bu hep böyle gider mi? Şu kahpe dünya beni sana zindan eder mi? Kavgalar kansız biter mi, bir mektup özleminde seni aramak varya, bu hep böyle geçer mi? Yakup Eke'den mutluluğa
Vazgeçmek mümkün değil senin o büyülü tuhaf sıcaklığından. Ama sen hiç senin içinde kayboldun mu gülüm? Seni sensiz yaşadığım zamanlarda bile, sensizliğimi bırakıp uyuyamıyorum artık gülüm. Vanlı Fatih'ten Tuğba'sına
Bütün yollar sana çıkıyordu ama ben asıl senin yolunun benimki ile kesişmesini bekliyordum. Ya sen olmasaydın diye düşünüyorum. Çünkü sen varsın, çünkü sen içimdesin. Bayram Keleş/Zonguldak
Benim için her farklıydın. Çünkü en büyük aşkımsın. Sensiz zaman geçmiyor, seninleyken de su gibi akıp geçiyor. Ayrılırken çok zor olacak biliyorum. Bir insanın duygularıyla oynamak çok kolaydır. Eğer bu da senin bir oyununsa, ben oynamak istemiyorum. Benim için bir tanesin ve hep öyle kalacaksın. Seni dünyalar kadar çok seviyorum. Bahar'dan aşkı Savaş'a
Bu gece firar et, yık duvarları. Hala senin için bir ağlayan var. Haydi, atlayıp gel benim şehrime. Ellerimin sana ihtiyacı var. Benim yüreğimde soylu bir acı, senin hayatında ise bir yabancı var. Yüreğimin sana çok ihtiyacı var. Seni gerçekten çok seviyorum Mehmet. Zehra Utku/Ankara
Yıllanmış bir şarap misali eşsiz bir sevda benim sana olan aşkım. Yıllandıkça kökleşiyor içimde. Bu sevda daha da anlam kazanıyor değerleniyor araya zaman girdikçe. Yıllar geçtikçe anlam kazanıyor. Bir de deli hasret eklenince üstüne, daha bir başka oluyor aşk. Aslında aşk, elele, gözgöze oturmak değil, özlemektir, beklemektir. Her ne pahasına olursa olsun daima beklemek. Sonsuza dek sürse de... Tuğba İnce'den Fatih Uçan'a
Doğum günün kutlu olsun. Mutlu ol senelerce. Sana boncuktan bir kuş yaptım, konacak pencerene. Karakollar beni alır, sorgular gecelerde. Hiç bekleme belki gelmem, gelemem senelerce. Mekansız Tomi
Sen varya sen, çözemediğim bilmece gibisin. Sen, sevmeye kıyamadığım, dünya tatlısı sevdiğim, bitanemsin. Sen, karanlık dünyama doğan yaşam kaynağım, dünyamı aydınlatan güneşimsin. Sen, damarlarımda dolaşan kanım, sen ömrümü geçireceğim yeryüzündeki yarımsın. Yalovalı Arzu'dan Kerim Türk'e
Geç değil, tek bir günün bile kalsa, sabahın ilk ekmeğini alıp bir dostun kapısını çalmaya, taşa toprağa, ağaca, daha dikkatli bakmaya, yine de geç değil. Hayır yerine evet demeye, yaşamaya, istersen yeniden başlamaya geç değil. Seni seviyorum birtanem. Geç değil bu anlamaya. Berat seni seviyorum. Seçil Kaya/Ankara
Seni, içimdeki sevgi ile hasret ile özlem ile büyüttüm. Ve şimdi onu içimden atamıyorum. Eğer böyle devam ederse, seni bir daha senle yaşamadan göçüp gidiyorum. Seni, her daim çok seviyorum. Sana aşığım. Sen benim birtanemsin. Aysel'den Zafer'e
Bu aşkı, bitmeyecek sanmıştım. Böyle bir aşka nasıl da kanmıştım. Sevgili dediğin, vefasız çıktı. Amansız terk edişin, beni yıktı. Ben yaşadığım aşkın yorgunuyum. Halil'den vefasız aşkı Fatma'ya
Kurşun sesi kadar hızlı geçer yaşamak. Öylesine zordur ki kurşunu havada, sevdayı da yürekte tutmak. Burcu'dan Muhammet'e
Ya parçalarım bulutları seni bulurum, ya da vururum kendimi senden kurtulurum. Biliyorum ateşle oynuyorum ama, ben o ateşi çok seviyor ve çok özlüyorum. Elif Ö.'den Erhan Yerlikaya'ya
Aşksız, sevgisiz ve de mutsuz kaç yılı geçirdim. Aradım mutluluğu, kaybolan yıllar arasında. Sonunda buldum o sevgiyi, bir kağıt parçasında. Ve şimdi birtanem, yalnızca senin hasretini, senin özlemini çekiyorum bu dört duvar arasında. Murat Aksoy'dan aşkı Hacer'e
Ne zaman sağır bir ressam, kristal zemin üzerine düşen gülün düşme sesini duyup resmini çizerse, bil ki aşkımdan o zaman vazgeçerim. Seni çok seviyorum Çağla. Volkan'dan Şişlili aşkı Çağla'ya
Merhaba ilk ve songülüm. Sana çok uzaklardan sesleniyorum. Dinle seni seveni. Seni çok seviyorum. Nurullah Özay'dan Songül'üne
Bir sesleniş eskilerden kalma öyle, bir duygu hasret kokan dizelerde, bir damla yağmurdan kalan geriye ve bir aşk senden süzülen kalbime. Seni unutmadım Dilek. Cem'den Dilek'e
Gülü öyle sevmelisin ki, soranlara dikeni yok diyebilesin. Gül nasıl dikeniyle sevilirse, insanlar da hatalarıyla sevilmeli. Allah kullarını hatalarıyla kabul ederken, insanlar da sevdiklerini kusurlarıyla kabul etmeli. Sen benim gülümsün. Gül, GÜLŞEN timsali. Sana gül deyişimin altında yatan esas neden bu gülüm. Şükrü'den Gülşen'e
Şimdi uzaklardasın, yanımda hasretin var. Yokluğunda onunda konuşmak zorundayım. Söyleyebildiğim tek cümle, seni çok seviyorum. Neden konuşamadığımı sorma sakın. Dilimi bir şey tutuyor, farkında değilim. Yalnızca seni seviyorum diyebiliyorum. Yoruldum artık hasretini çekmekten, yokluğunu unutmak seni seninle yaşamak istiyorum. Recai'den aşkı Ayşe'ye
Can özüm, iki gözüm. Bir bilsen seni ne çok özledim. Şimdi kimlerin gözlerine bakıyorsun bilmem. Ah be gülüm. Keşke beni bugün değil, dün vursaydın. Gurbet yolu gözüktü, büktüm boynumu. Sadece bedenimi aldım, bıraktım sende ruhumu. Aklımdan hiç geçirmezdim beni unutacağını, ah be gülüm. Keşke beni bugün değil, dün vursaydın. Sensiz saydığım günleri unuttum. Hayalin düş oldu, gecelerimi süsledin. Hep sana kavuşacağım günü bekledim ah be gülüm. Keşke beni bugün değil, dün vursaydın. Ali Kuşdemir'den Aytenlisi Zerrin'e