1 Mayıs Günü'nü işçi bayramı olması dolayısıyla bazı kesimler sözde coşkuyla kutladı. Bu kutlamalarda kan vardı, sopa vardı, cop vardı. Bu gün bayram olarak kutlanacaksa, bir bayrama yakışan bir biçimde kutlanmalıdır. Ama, ülkemizde bugüne kadar maalesef olaysız bir 1 Mayıs kutlanamadı. Olaylı kutlama sadece Türkiye de mi? Hayır! Avrupa ülkelerinde de olaylı kutlandı. İlginçtir ki Moskova'da kutlama çok ağırbaşlı bir yürüyüş şeklinde yapıldı, tüm siyasi partiler 1 Mayıs'ı kutlama yürüyüşüne iştirak etme çağrısında bulundu, çok büyük kalabalıkların olmasına rağmen olay yoktu. Bir başka deyişle Moskova'daki işçi iktidarı düşleyenler, batı ülkeleri ve Türkiye'deki yoldaşlarından daha medeni bir noktaya gelmişler. Bilindiği gibi 1 Mayıs, Sovyet Devrimi ile kurulan işçi sınıfı iktidarının kutlaması şeklinde başladı. Genelde aşırı sol partiler bu kutlamaları bulundukları ülkelere taşıdılar. Bu taşıma barışçı olmamış, her zaman olaylı olmuştur. 1 Mayıs günü bizde 'bahar bayramı' olarak kutlanırdı. Bu kutlamalarda her zaman olaylar olduğu için 1981 yılında bayram olmaktan çıkartıldı. Buna rağmen 1 Mayıs gününün izinliizinsiz kutlanması devam etmiştir. Önceki günkü sözde kutlamalar, neyin kutlaması idi? Global bir köy olan yeni dünya düzeninde hangi ülkenin anayasası bir sınıf iktidarına açık bulunmaktadır? Artık kim bir işçi sınıf devrimini düşlüyor? Böyle bir devrimi düşünen çok az kişinin ütopyası için birçok insanı sıkıntıya sokmak, dayak yedirmek, canından etmek değer mi? Bizdeki sözde kutlamalara katılanların afişlerine flamalarına bakın. Abdullah Öcalan'a destek verme yönünde pankartları, resimleri görmüşsünüzdür. Adeta bir siyasi miting havasına büründürülen, sözde 1 Mayıs. Bu kutlamaların bir 'işçi bayramı' şeklinde gösterilmesi mümkün mü? Uzun uzun düşündüm ve 'Değer mi?' dedim. Polislere saldırı, polisin coplaması, sonuç 'Bu 1 Mayıs bayramdı, sevindik denilebiliyor mu?' Yoksa organizasyonu yapanlar 'Bir sınıfsal ve etnik iktidara az bir mesafe kaldı, bunun için yürümeye devam edelim' mi diyorlar? Bana kalırsa, 1 Mayıs'ı hatırlamanın ve onu kutlamanın toplumumuza kazandıracağı bir yeni boyut yok. Sınıfsal bir iktidar peşinde olanların olay çıkartmadan kutlama yapmalarına da karşı değiliz. Şurası bir gerçek ki olaysız kutlama yapamıyoruz. Temennimiz bundan sonraki sözde kutlamaların bayram olmasıdır. Değerli işçilerimiz köşemden bir çağrı yapıyorum; sizi ve kıymetli emeğinizin arkasına sığınarak kullanmaya çalışan bu bir avuç istismarcıya pirim vermeyin.
