Ne kahpe kurşun devirir beni, ne de geçit vermeyen dağlar yıldırır. Ne kahpe sevdalara kaptırırım şu gönlümü, ne unutacak bir vefasıza. Ben canımı, ömrümü benim için feda edeceklere adarım. Beni namertçe bırakıp gideceklere değil! Unutuldun vefasız... Necmettin'den Çiğdem'e
Güneşin doğuşuna kanma, vakit akşama kadardır. Ay ışığına aldanma, karanlığın ömrü şafağa kadardır. Aramızdaki uzaklığa aldanma, benim kalbim sana gölgen kadar yakındır... Murat'tan Bebek'ine
Hata, kusur aramadan, gözyaşı ile yaşatmadan, başkasına yar olmadan, geleceksen beklerim seni. İçimdeki aşkı bilip, gözümdeki yaşı silip, bana değer, kıymet verip, geleceksen beklerim seni. Seviyorsan, sonsuza dek beklerim seni aşkım... Cici Kız'dan birtanesi Mehmet Serelliv'e
Artık herkes duysun istiyoruz. Serkan, ben Sultan. Lütfen bir kez daha teklif et. Yemin ederim, "Evet" diyeceğim. Süleyman ben Emel. Ne olur, sen de bana teklif et, söz bu sefer ben de olumlu bir yanıt vereceğim. Duyun bizi... Sultan'dan Serkan'a Emel'den Süleyman'a
Gökyüzü benim için ağlıyor. Gözlerim ümitsizce seni arıyor. Dudaklarım senin ismini heceliyor. Ve kalbim yalnız senin için atıyor. Yüzün kadar temizdir kalbim. Yokluğun yağmura yazı yazmak kadar zor. Sensizlik ölüm kadar acı. Varlığın, yaşam kadar güzel. Son nefes kadar önemlisin. Sadece bugün değil. Her gün ve her zaman özelsin. Doğum günün kutlu olsun çileğim. Seni çok seviyorum... Murat'tan Çilek'ine
Kurşun sesi kadar hızlı geçer yaşamak, ama öyle zor ki gülüm, kurşunu havada, sevdayı yürekte tutmak. Seni çok seviyorum... Nadiye'den biricik aşkı Murat'a
Sensiz olmuyor, yokluğuna bir türlü alışamıyorum aşkım. Sensiz yaşamayı beceremiyorum. Meğer seni ne kadar çok seviyormuşum. Aldığım nefes, içtiğim su gibisin. Gecem, gündüzüm, hayalim, umudum, her şeyimsin. Sen benim aşkım, her şeyden çok sevdiğimsin. Seni çok özlüyorum. Seni çok ama çok seviyorum kocacığım. Kendine iyi bak, sana bir şey olmasın... Nagihan'dan Süleyman Kanberoğlu'na
Hep güçlü ol, ol ki seni yıkmaya çalışanların karşısında dimdik dur. Yüzündeki gülümseme, kalbindeki güzellik ve yüreğindeki sevgiyle her zaman ez onları canım. Nice mutlu yıllara. Dünkü doğum günün kutlu olsun... Nedret'ten can dostu Nermin'e
Sen sensin ve senden başka yok. Sen benimsin ve bana senden başka sen yok. Seni her şeyden çok seviyorum asim... Peri'den Doğu Beyazıt'ta asker İbrahim'e
Ellerini tuttuğumda, gözlerine baktığımda, tatlı sözler duyduğumda uçuyorum. Bu aşk yasak olsa bile, dilden dile düşse bile, seviyor seviyorum Tanrım... Sahra'dan askeri Serkan'ına
Titrek ellerimin verdiği ıstırapla başlıyorum yazmaya. "Sevdiğim" diye başlıyorum. Çünkü, sensiz ve yalnız geçen gündüz ve gecelerimde yokluğunla sırdaş olup, hayalinle yaşarken yüreğime kamçı gibi inen sensizlikle beni benden bilinmeyen bir meçhule doğru sürüklerken, yine sen vardın aklımda... Fatih Başkan'dan Sadegül'üne
Gerçek aşkı bana tattıran, özlemle Tanrı'dan dilediğim, hayatımın anlamısın. Gözlerinde içimin titrediği, tek insansın. Yokluğuna dayanamadığım diğer yarım, yürek atışım, gönülden sevdiğimsin. Seni çok seviyorum Mustafam... Gülden'den birtanesine
Şair bensem, şiirim sensin. Sarhoş bensem, şarabım sensin. Aşık bensem, aşkım sensin. Ben hala yaşıyorsam, sebebi sensin. Seni herkesten ve her şeyden çok ama çok seviyorum bebeğim... Belgin'den büyük aşkı Okan'ına
Sen gittin ya, dinmedi gözlerimde yaşlar. Bu yaralı yüreğim, seni nasıl bağışlar? Düşlerimin boynu bükük, gecelerim bıçak ağzı. Utanmadım haykırmaktan, ihanetin bedeli sensin. Bilmiyorum sen kazandın ben harcandım, ben ziyanım. Ömür boyu nefretimsin bundan böyle. Hakkımı helal etmiyorum sana... Polatlılı Esat'tan Denizlili Reyhan'a
Ey derdi, bana reva gören sevgilim. Zamanla solan gülden beter sevgilim. Aşkımı bana çok gören sevgilim. Güzel gözleriyle görünen, Tanrı'nın verdiği güzelliğe bürünen, güneşin sıcaklığıyla eriyen, donmuş kalıp buzlardan beter ol. O sevgin, aşkın bulunmaz gibi, kar yağar durmaz tipi, sahibi çıkmayan bir mektup gibi, üzerindeki kara yazıdan beter ol... Mustafa'dan Ordulu Nurten'ine
Dünyanın neşesi içime dolsa, gözler toplanıp hep beni sorsa, bu diyorlar hep altın olsa, hiçbirinde gözüm yok sen olmayınca, seni seviyorum. "Sevgi nedir?" diye sormayın sevgiyi tatmayınca, "Aşk nedir?" diye sormayın, hasretiyle yanmayınca, "Ölüm nedir?" diye sormayın, onun aşkıyla ölmeyince. Seninle paylaştığım sevgi, ne güldür solup gitmez, ne buzdur eriyip bitmez, ne de sistir uçup terk etmez, gönüldür bu, bir ömür tükenmez... İrfan, Rafiye, Türker
Nasıl aldanmışım ben sana, hesapsızca bağlanmışım, yalan sevdana inandım. Gölgeler silindi dünyamdan sen gidince. Kalmadı sensiz uykusuz geceler, sensiz de olurmuş bu hayat Zeynep. Değiştim artık, kanamam yalan sevdalara, üzülmem artık gidenlere. Seninle olmaz Zeynep, seninle yürümez bu hayat. Anılar yaşanır uzaklarda. Sevgiler kalır dudaklarda. Sevdaların kıymetini bil, bil ki batmasın yüreğine Zeynep.... Manisalı Erdal'dan Erzurum'daki Zeynep'e
Biliyor musun Güzel Gözlüm, memleket havası kokularım yok. Karanlık yollarda ışık tutan sevmelerim yok, delik deşik yüreğim, umutlarım yok. Acılarımla örttüm üzerimi, gün ışığı sızdırmadım. Yeminim oldu gözyaşlarım, kimselere bildirmedim. Dile gelmez acılar çektim, öylesine sıradan yaşanmışlıklar göründüm. Suçum mu oldu sevmek, boynuma ip taktılar, ilmek ilmek kördüğüm ettiler. Acımazsızca son isteğimi sormadılar, "Güzel Gözlü'nü seviyor musun?" diye... Kardelen'den Güzel Gözlü'süne