'Esenler Belediyesi sesimizi duysun' Ben yıllardır Esenler'de ikamet eden, hatta Esenler'de doğup büyüyen bir bayanım. Esenler her gün gelişmekte olan bir semt. Fakat iş icraata gelince herşey yerinde sayıyor. Bu semtte çocukları götürebileceğimiz içinde salıncağı, kaydırağı bulunan maalesef bir parkımız bile yok. Esenler gelişiyor dedim çünkü gelişmeler yeni ve seçkin mağazalarla, dersanelerle, klas binalarla oluyor. Yani tamamen şahıslarla alakalı. Belediyenin bu gelişmelerde hiçbir katkı payı yok. Esenler oldukça büyük bir semt. 'ÇÖP KONTEYNIRI DA YOK' Buradan Esenler Belediye Başkanına sesleniyorum. Semtimizde sosyal alanlar istiyorum. Çocuğumla gönül rahatlığıyla oturacak, içinde kafeteryası, parkı olan bir sosyal alan istiyorum. Bunu sadece ben değil çevremdeki tüm insanlar istiyor. Gelin insanların gözlerine ve ruhlarına hitap eden bu alanı bizden esirgemeyin. Sesimizi duyun. Bizi parka kavuşturun. Bu arada Esenlerle ilgili bir sorun daha var. O da Esenler'in hiçbir yerinde yeterli miktarda çöp konteynırı bulunmuyor. Çöpleri atmak için sabah çöp araçlarını bekliyoruz. Ya da sokağa bırakmak zorunda kalıyoruz. Belediyenin bu konuda da bir çalışma bekliyorum. (Aynur Haktan)
'SINAVI KAZANDIK AMA...' 1999 senesinde Devlet Memurluğu Sınavı'nı (DMS) kazandım. Ancak o yıldan bu yana ne yazık ki atamam yapılmadı. Sınava girdiğim zaman 27 yaşındaydım. Şimdi 30 yaşını geçmiş biri olarak, işsiz güçsüz dolaşmaktayım. Peki bize iş-güç olanacağı sağlanmayacaktı, ne diye sınav yaptılar. İşsizlik yüzünden ne evlenebiliyoruz ne de kendimize hayat kurabiliyoruz. Atama istiyoruz. (Yusuf Arak)
'İnsanlık kalmamış' İstanbul Parseller'de oturuyorum. Geçtiğimiz günlerde birebir yaşadığım olay, artık kimsede vicdan kalmadığını bir kez daha gözler önüne serdi. Başımdan geçen olay şöyle? Sokağımızda sürekli çöp toplayan, ekmeğini çöpten çıkarıp yiyen kimsesiz bir komşumuz geçtiğimiz gün rahatsızlandı. Onu insanlık namına önce bulunduğumuz semtteki özel bir hastaneye götürdük. Ancak para olmadığı için ilgilenmediler. Daha sonra Bakırköy Devlet Hastanesi'ne götürdük. Bakırköy Devlet Hastanesi'nde bu kişiye kalp rahatsızlığı teşhisi konuldu ve 1 milyar 600 milyon lira istendi. Para olmadığını söylediğimizde de, sedye ile kapının önüne koydular. Ne yapacağımı şaşırdım. Zavallı adamı alıp eve götürürken yolda can verdi. Devlet neden sokakta kalan kimsesizlere yardım elini uzatmıyor. Bu konuda yardım bekliyorum. (İsmi saklı)
'KALDIRIMLAR ONARILMALI' İstanbul Beşiktaş'taki bazı kaldırım taşları, yerinden çıktığı için büyük tehlike oluşturuyor. Özellikle Barbaros Hayrettin Paşa İskelesi'ne giden güzerkahtaki kaldırım taşları, yerinden çıkmış. Bu nedenle yürürken, farkında olmadan ayağınızı incitmeniz olası bir risk. Bir de Barbaros Hayrettin Paşa İskelesi'nin tam karşısındaki eski tarihi bina, metruk bir halde duruyor. Tahtaları her an düşecekmiş gibi görünüyor. Yetkilileriden çözüm bekliyorum. (Hakan Bayram)
İmar mağdurları... Danıştay 13. Daire Başkanlığı tarafından İmar Bankası'nda hazine bonosundan mevduata dönün tasarruflarla ilgili yürütmeyi durdurma kararı verildi. Ve hemen sonra bu karar, gerekli yerlere ve kurumlara tebliğ edildi. Ancak bu tebliğden sonra mağdurlara herhangi bir ödeme yapılmadı. Danıştay'ın kararına göre 30 günü geçtiği halde herhangi bir işlem yapılmamıştır. Peki uygulanmayacaksa eğer hukuk kuralları neden var? Zaten perişan olmuş durumdayız. Kimse bizim sorunumuzla ilgilenmiyor. Devlet büyüklerimizden yardım bekliyoruz. Bizim gibi yüzlerce insan var. Ve bu insanlar Danıştay 13. Daire Başkanlığı'nın İmar Bankası ile ilgili verdiği kararın biran önce uygulanmasını bekliyor. (İsmi saklı)