Bugün, İstiklal Marşımız'ın TBMM'de kabulünün 84'üncü yıldönümü... Egemenlik ve bağımsızlığımız üzerinde her türlü oyunların oynandığı bir süreçte, milli marşımızın önemi daha farklı ve anlamlı şekilde ortaya çıkıyor. 12 Mart 1921'de kabul edilen İstiklal Marşımız, Türk Milleti'nin insanlık sahnesinde yer alışının bütün özelliklerini yansıtıyor. İşgal edilen vatan topraklarının kurtarılması ve tarih boyunca esarete düşmemiş bir milletin yeniden doğuşu açısından, bu marşımızın anlam ve önemi daha da belirginleşiyor. YokedilmekistenenTürkMilleti'ninMilliMücadelediyeandığımızKurtuluşSavaşı'nınardındankurduğuTürkiyeCumhuriyetiDevleti'ninmühürlerindendirİstiklalMarşımız... "Korkma,sönmezbuşafaklardayüzenalsancak" diye başlayan bu marşımızın dizelerinde, Türk'ün hayat anlayışı, kahramanlığı, mazlumluğu, esarete tahammül edemeyişi, hürriyet ve istiklali için ölümü göze alışı, inanç ve değerlerini sahiplenişi gibi bütün hasletler vardır... Onun için Merhum MehmedAkifErsoy, bu marşı ordumuzun şahsında millete ithaf etmiştir. Kanla, irfanla ve gözyaşı ile yazdığı bu marşın tekrar yazılmaması veya yazdırılmaması için de Allah'a yakarmıştır.
Alacağımızçokderslervar İstiklal Marşımız'da, tarihimizin ve yaşadıklarımızın bütün karelerini görmek mümkündür. "Benezeldenberidirhüryaşadım,hüryaşarım...Hangiçılgınbanazincirvuracakmış,şaşarım" diye haykıran bir millet olarak, bu marşın mana ikliminden alacağımız çok dersler var. Onca sıkıntılara, dertlere, yokluklara ve açlıklara rağmen, büyük milletimizin hürriyet ve istiklali için her şeyi göze alarak dirilişi, dikilişi, yıkılmayışı ve mücadele azmini görürüz her satırında... Günümüzün güzel insanlarından, din adamı ve eğitimci NecatiTayyarTaşHoca' nın ifade ettiği gibi: "Sayısızmillideğerlerimizinenönemlilerindenbiride,tarihişuurperspektifindeduyguvedüşüncelerimizipekiştirenİstiklalMarşımız'dır". İstiklal Marşı, Milli Mücadele'yi ve Milli Mücadele ruhunu ifade eden ve geleceğe ışık tutan bir milli kültür kaynağıdır.
Parçalamayaçalışanlarainat Onda, Türk Milleti'nin şanlı geçmişi kadar, istikbale uzanan emelleri de mevcuttur. Yok edilmek istenen bir milletin kendine olan öz güveni, hakkını ve haklılığını cihana ve müstevlilere (istilacılara) mertçe haykırışı, esir olmama ahdi ve cehdi, hür ve müstakil yaşama azmi ve kararı, taşıdığı sarsılmaz inancı, kor imanı, Yüce Allah'ına tam teslimiyeti ve Ebed-Müddet-Devlet olma arzusu ve duası vardır. Verilen ve verilecek olan her şey; insanı insan yapan şeref, namus, haysiyet, hürriyet ve inanılan mukaddeslerin ve ötelerin hatırı ve hakkı için değil mi? İnanç ve kardeşlik ruhunu hakkıyla teneffüs etmiş büyük milletimiz, İstiklal Marşımız'ı yazdıracak ruhu ve heyecanı fiilen ortaya koyarken, bugün de bu marşı yazdıran şartlardan geçiyor. Vatantopraklarısatılıyor,MisakıMillisınırlarındahertürlüoyunlardöndürülüyor.Minarelerinyerineçansesleriçalınmaya,Türkçocuklarınınkimliklerideğiştirilmeyeçabalanıyor.Yalanvedüzmecelerle,Ermeniler'inkatledildiğinibizzatiçimizdekihainlerifadeedebiliyor. Kıbrıs'ı gözden çıkartanlara, MusulKerkük'e sırtını dönenlere, bu milleti etnik şekilde parçalamaya çalışanlara inat, AyYıldızlı bayrağımız dalgalanacak, marşımız daha gür şekilde okunmaya devam edecek inşallah...