"Yunus Emre der hoca Gerekse bin var hacca Hepisinden iyice Bir gönüle girmektir" YunusEmre
Annem annem! Bir bayram daha geldi geçti.. Hayret bir şeydir ki, bu seferki kısa kesti.. Tam bir kasap havası oldu.. Ve iki cihanda aziz olası bizim insanımız -Kiçoğunluklahiçbirişibilmediğihaldeherişiyapanoyiğitkısmımız..-, bu Kurban Bayramı'nda da bermutat kasaplığa soyundu.. Ve sonuç, Kurtuluş Savaşı'nda vermediğimiz kadar yaralı.. Kurban yerine kendisini kesen ve kanrevan içinde kurbanlara karışmış tipler.. Annem, annem! Bereket kısa kesti bu bayram.. Üstelik, cumartesi, pazar cepten gitti.. İki gün bayram ki halları tam bayramlık bizim ahaliyi hiç kesmez.. Ve merak ettim, "2005yılıKurbanBayramıolarakzayiolmuştur,acep2006'danasıldır?" diye.. Bayram yine Ocak'ta ve o ay iptal.. Gelecek yılın Ocak ayının yarısı Kurban Bayramı.. Bir cuk oturmuş ki mübarek, olursa o kadar olur.. Hayırlara vesile olur inşallah..
Bayramlarsaklansınbazılarından.. Annem annem! Benim takıldığım, bu bayramları neden saklamazlar Darülacezeler'de, düşkünler yurtlarında, istirahat ve huzurevlerinde yaşayan kocamışlardan.. Çünküm şundan ki, her bayram, onlar için bir işkence.. Gerçekleşmeyecek bir beklenti içinde, kahırlar dolu çok insan.. Bu bayramda da düştü yine o görüntüler ekrana.. Çok kırık dökük, çok hiç kimsesiz ve hiç ziyaretsiz, içlerine dışlarına ağlayan insan manzaraları.. Baştan ayağa hüzün ve kahır bir şeyler be annem annem! Çok zaman vardır ki sana ve babama hiç gelemedim bağışla annem annem! Artık en küçüğümüz yanınızda, onunla idare edin şimdilik.. Annem annem, artık bayramlar senin bildiğince değil.. O eski zamanlarda, bayramlarda gücü yeten İstanbul'a taşınırdı; bu şehrin havasını solumak, suyunu içmek, "Benimİstanbul'ugörmüşlüğümvardır.." diyebilmek için.. Gel gör ki şimdilerde herkesler bu kentten tüymeye bakıyor.. Hem de nasıl? Ayakları kıçlarına vuraraktan.. O eski bayram ziyaretleri artık devede kulak.. Ellerinde şeker, çikolata paketleri, ya da hatır alma, hatır sorma ziyaretleri, şimdilerde tevatür.. "Çokiçiyormuyum?" diye mi sordun annem annem? Hani, bayram filan diyerekten.. Yafu ne içmesi be manakamu.. Kim kaldı birlikte içecek ve hangi yerler? "İçki.." dedin ya, bu bayramın adına yakışır olarak, herhal birileri ve muhakkak kavurma ile birlikte götürüyorlardır o işi.. Ama gerçek o ki; rakılar çoğaldı, düzeldi ama, gel gör ki muhabbetler bitti.. "Taşradanmukassigörünürama../Birbaşkaferah,birbaşkaletafetvariçinde.." meyhaneler yok artık.. Erkek kısmı hoyrat mı hoyrat, kadın ise yeni moda bir cadaloz mu cadaloz.. Bir söyle, bin dinle.. İyi ki televizyon sizin oralara gelmedi daha.. Ve ne isabet ki seyretmiyorsunuz birtakım rezillikleri.. Ha, bu arada bölük pörçük anlatıyorum ama bağışla.. Sen de torunlarını filan pek bekleme.. Onların böyle adetleri yok.. Babamı bir kez daha alıştır buna.. Boşuna hüzne durmasın.. Şimdiki yaşam bu minval üzere.. Herkesler kendine.. Ölülerölmüşlerdirişte..Kimeneçıkarlarıvardırki? Çekiver kuyruklarından.. Düşünüş tarzları bu kafa üzere.. "İçki.." diyordum ya.. Onun saltanatı Ramazan Bayramı'nın sonundaydı.. O bir ay, Ramazan süresince garaja çekilmiş akaryakıt tankerleri gibisince beklemede olan insanlarımız, öyle giriştiler ki yüklenmeye, adeta depo deldirmecesine.. O günlerde bu bildiğimi sandığım alkole dair çok anlatılar okudum, dinledim ki hiç bilmediğim bir işler.. Ona merakları ve korkuları olanlar için üçbeş laf edeyim annem annem, bu mübarek Kurban'da ve tam hac mevsiminde.. Sevaptır..
Alkoledair.. İmdi benim kıraat ettiklerime ve duyduklarıma göre, Müslümanlık'ın ilk yıllarında fazlasıyla içilirmiş.. İnsanları çok alıştıkları şeylerden birdenbire vazgeçirmenin zorluğu ve hatta imkansızlığı bilinen şeylerden olduğundan, Yüce Allah da kullarının bu konudaki tutumlarına uygun bir yol seçmiş.. İçkiyi bir çırpıda değil, tedricen yasaklamış.. Dileyen içmeye devam etmiş.. Hazreti Peygamber, bunlara ses etmemiş.. Sonraları ashabın önde gelenlerinden Ömer, Muaz ve bazıları "YaResulullah,içkihakkındabizefetvaver,görüşbildir..İçkialdıbaşınıgidiyor.." demişler.. Bunun üzerine, "Sana,içkivekumardansoruyorlar!Deki:Herikisindedebüyükgünahveinsanlariçinfaydalardavardır..Ancakherikisiningünahı,faydalarındanbüyüktür.."(BakaraSuresi,Ayet:219) şeklindeki ayet inmiş. Amma velakin annem annem, bizim Müslümanlar yine işrete devam edince, Peygamberimiz'in "Yarabbi,içkihakkındabizitambirşekildeaydınlat..Kesinveaçıkbirhükümbildir.." diye dua etmesi üzerine, "Eyimanedenler,içki,kumarvefaloklarışeytanişi,pisliktir..Bunlardanuzakdurunkikurtuluşaeresiniz.."(MaideSuresi,Ayet:90) şeklindeki ayetin inmesi üzerine, bütün müminler içkiye tövbe etmişler.. Ya annem annem, şimdilerde işte ben böyle şeyler kıraat etmekte, öğrenip bellemeye çalışmaktayım.. Sonracığıma, Hazreti Ali'nin bir lafı var ki amman amman.. Demekte ki: "Birdenizebirdamlaşarapdüşse,sonraodenizkuruyupyerindeotlarbitse,oradahayvanotlatmazdım.."
YunusEmresözleri.. İmdilerde bayramla birlikte ekranlarda hac görüntüleri.. Kazasız belasız şeytan taşlamalar.. Ve yakın plan çekilmiş görüntülerde; gerçekten nur yüzlü, gülen gözlü mutlu insan portreleri.. Yafu annem annem, "Benimdeacababüyükgöçtenöncebirhacmevsimimgelmişmi?" diye düşünüyorum.. Ama ıııhhh!. Ben garip, yazının başlangıcına çaldığım Yunus Emre söyleminden yanayım hep.. Ve büyük İslam bilgini Ömer Hayyam'ın rubailerinden: "Cennetlecehennem..Varmıgörengönlüm? Dönmüşkimigördünsenötedengönlüm? Yokbunlaradeğinortadabirtekeser; Korkuylaumut,öyleysenedengönlüm?"
***
Evet annem annem, bakalım Yunus Emre o başlangıcında söylediğinin bütününde ne diyor? "İlim,ilimbilmektir İlimkendinbilmektir Senkendinibilmezsin Yaniceokumaktır
İşte böyle bir şeyler annem annem! Ama ah keşke, bu bayramları saklasalar Darülacezeler'de, yoksullar yurtlarında, istirahat ve huzurevlerinde yaşayan kocamışlardan.. Boşu boşuna beklemese onlar bayramları, ziyaretlerine hiç gelmeyecekler için..