Dünya Kupası eleme grup maçlarının başlamasıyla futbol gündemimize Milli Takım oturuverdi. Gürcistan karşısında alınan beraberlik, ilk resmi karşılaşmasında takımın başında olan Ersun Yanal, medyamızla da tanışmış oldu. Hocayı oyuncu seçimi dolayısıyla eleştirmek pek doğru değil. Çünkü Milli Takım hocası olmanın en önemli özelliği istediğiniz oyuncuyu seçme hakkına sahip olmanızdır. Kulüplerde durum farklı. Zaten elde mevcut bir kadro vardır. Yönetim birkaç transferden öteye geçmez; hepsi de hocanın istediği isimler değildir. Oysa milli takım hocası geniş bir havuzdan, kafasındaki oyun planına göre oyuncu seçme özgürlüğüne sahiptir. Fakat bunun da dezavantajı başka takımlarda iyi fonksiyon gösteren futbolcuların; çok az biraraya gelmesinden doğan uyum sorunudur. Bu da kamp süreleri ve lige verilen uzun aralarda yapılan hazırlık maçlarıyla olur. Milli Takım bir ruh işidir, yürek olayıdır. Orada kendiniz kazanmak için oynayamazsınız. Orada, hedefiniz kazandırmaktır. Milli Takım'da oynayan futbolcunun görevi, Türkiye'de bu bayrağın altında yaşayan insanları gururla temsil etmektir. Futbol çağımızda bir meslek kolu oldu çıktı. Bugün milli takım seviyesinde olan birkaç oyuncumuz, yurtdışında; diğerleri de Türkiye liglerinde en üst düzeyde kazanan oyuncular. Dolayısıyla ortaya atılan astronomik prim meblağlarının onları motive etme ihtimali yok denecek kadar az. Fakat ne yazık ki federasyonumuz işi tüccarlığa döküp Dünya Şampiyonluğu'nun ödülü olarak 50 trilyonluk prim ortaya koydu. Siz zaten doyuma ulaştığı bir konuyu oyuncunun önüne hedef, ödül olarak koyarsanız; ondan nasıl başarı beklersiniz? Bence Milli Takım oyuncularının paradan farklı bir ödüllendirilmeye ihtiyaçları var. Birisinin çıkıp onlara bu işin psikolojik yönünü anlatması, oyuncuları maça kafa yapısı olarak hazırlaması lazım. Bir yere kadar bunu teknik direktör yapar; ancak onun asıl görevi sahadaki sistemi oturtmaktır. Bu çocuklara dünya üçüncülüğüne razı olmamalarını anlatın. Türkiye'yi dünya şampiyonu yapıp tarihe geçme fırsatına sahip olduklarını bildirin. Emin olun ki bu moral motivasyon, ortaya koyduğunuz o 50 trilyondan daha çok doping etkisi yapacaktır. Bugün Yunanistan maçı var; kupa elemesinde bu önemli bir dönemeç. Bu maçı alalım, ondan sonra milli takımın sistemini, oyuncularını, dizilişini, hocasını tartışırız. Bence eldeki kadro bu maçı kayıpsız geçecek kapasitede, biz Yunanistan'dan daha iyi bir takımız.
