Durup düşünmek yetmiyor artık, seni istiyor her gece bu beden. Kaçıp gitsek çok uzaklara, sen ve ben... Yalancı şahidimdir ay benim, her gece denize vurur yakamoz. Ben aşkı seninle yaşayamazsam, varsın olmasın... Ömer'den Hülya'ya
Şehirler bana bir tuzak, insan sohbetleri yasak, uzak olun bana çok uzak... Benim meskenim, dağlardır dağlar... İsmim ağza alınırsa, yerim soran bulunursa... Benim meskenim, dağlardır, dağlar... 1984/2 tertiplere
Nasıl da sevmiştim seni, en güzel duygular silindi gitti. Elindeyim işte, oyuncak gibi. Serdal'dan Zeliha'ya
Bugünüm, yarınım, her şeyim sensin. Sevsen de, sevmesen de hep hayalimdesin. İçime çektiğim sigara gibi hep benimlesin, damarlarımda dolaşan kan gibisin yağmur gözlüm. Bilmem ki daha ne desem özümde, kıskanır oldum sana bakan gözümden. Bir kere sevdim, caymam sözümden. Sana taptım yağmur gözlüm... Yaşayan ölü
Sevgilim... Bak yine şafak söküyorum. Sevgilim... Bak yine sabah oluyor. Şimdi sen kimbilir, ne duygulardasın. Belki de en tatlı uykulardasın. Sen rüyalar aleminde, yeni aşklar hevesinde, bense yine uykusuzum, bir sabahçı kahvesinde. Sevgilim inan ki çok özledim seni. Ferdi'den Manolya'ya
Bana bir günün 24 saat, bir saatin 60 dakika ve bir dakikanın 60 saniye olduğu öğretildi ama sensiz geçen bir saniyenin sonsuzluk kadar uzun olduğu öğretilmedi. Yaşamımızın her anında birlikte olmamız dileğiyle sevgilim... Zafer'den aşkına
Yanlızlık gecelerin, ümit bekleyenlerin, hayal çaresizlerin, yağmur sokakların, tebessüm dudakların, hüzün ellerin, sen ise sadece benimsin birtanem... Kazım'dan Sevgi'ye
Geldiğimiz aleme gidiyoruz, gerçek diye bir şey yok. Sevgi yansımaları yalanın. Aslında sen de, ben de yok! İsa Karatepe
Anılarımı şöyle bir hatırladım. Hepsi birbirinden güzel, hepsi birbirinden özeldi. Ama içlerinden bir tanesi var ki, o da seni sevmek, inan bir ömre bedeldi... Pascal'dan Bebek Yüzlü'ye
Eğer bir gün o hiç ayrılmamacasına sarıldığım ölümle uzaklara gidersem, yağmurlara emanetsin kanaryam. Senin için kan akıtmak gerekirse, bu dünyanın atardamarını keserim. Yok olmaz, ille de senin kanın dersen, ben seni toprakta da severim. Araklılı Murat'tan Fenerbahçeliler'e
Tek aşkım, esmerim... Bugün her şey bitti, bir daha başlamamak üzere hem de... Ama ne olursa olsun seni seveceğim. Sen benim vazgeçilmezimsin... Murat'dan Esmer'ine
Uykularım kaçtı, sabah olmak bilmedi. Sigaramdan içtiğim her nefes sendin, seni görebilmek için neler vermezdim ki! Sevilesi gözlerine bakmak, ellerini tutmak için. Bir gece getir bana gül kokusu, istemem buram buram tenin koksun. Öyle bir gece getir ki bana, gökten yıldızlar düşsün, ay etrafımızda dönsün. Öyle bir gece olsun ki, dünya tersine dönsün Furkan'dan Midyatlı'sına
Sana kaçıncı seslenişim bu, duy artık sesimi ve ses ver sesime! Elimdeki resmine kaçıncı bakışım bu, kaçıncı ağlayışım kuytu köşelerde? Düşünmek istemiyorum oysa seni, hatta hayallerime bile girmeni şu dakikadan itibaren yasaklıyorum. Yine de seni kalbimin en gizli yerinde saklıyorum. Elimde değil, seni seviyorum... İbrahim Arslan
Bitti artık, her şey bitti. Bundan böyle ne sen eski sensin benim için, ne de ben eski ben. Sen dünlerimin katili, bugünümün celladı, yarınlarımın azrailisin. Şarjörümdeki tek kurşunla vurdum kalbimi, gelip alabilirsin emanetini... 1984/1 Çılgın askerler
Kavuşmak tutkusuyla delirince bu gönlüm, gözlerim duvarları deler, seni görürüm. İşte o anda dağ bir karış, deniz bir adım meleğim. O an saçlarını dağıtan rüzgar değil, nefesimdir meleğim... Fırat'tan Başak'a
Ayrılıkla tanıştırma beni sevdiğim, ölüm gelir bana, zulüm gelir... Umarsız açan çiçeğimsin, soldurma! Çocuk ellerimle topladığım, baharda sen olasın... Mehmet'ten Feride'ye
Uzun zamandır hasret kaldım yüzüne, muhtacım inan senin bir tek sözüne. Yalvarsam, ağlasam, kapansam dizine, döner miyiz yine eski günlere? Söyle, buldun mu? Aradığın aşkı söyle? Yoksa yalnız mısın sen yine? Benim gibi gözü yaşlı, boynu bükük, tek başına... Yalnız birisi
Sırtında çantası, belinde kasaturası, yüreğinde yarası... Komando ne demektir bilir misin sen? Dağlara yazdırır ismini, kimse çizemez resmini. Arkasından ağlamaz anası, sevgilisi... Komando ne demektir, bilir misin sen? Yalnız Asker'den ailesine
Ne aşklar yaşadık biz. Hep gizli, hep sessiz Kendi kendimize, adını bile bilmeden ne hayaller kurduk yaz günleri gökyüzünde samanyoluna bakarak. Sevip sevildiğini bilmeden, elini bile tutmadan, kalplerimizde ne fırtınalar, ne depremler yaşadık. Gizli gizli, ama hep sessiz... Ne kadar mutlu olduk... Avukat Pınar Hanım'a
Uluyan fırtınalar saçlarından yakalayıp, karanlık uçurumlara fırlattı seni. Yanardağların doruğundaki ateşlere, buzdağlarının zehirli yeşil sularına attılar seni. Gözyaşlarının tuzuyla kavruldu her bir yanın. Yağmurların bıçakları delik deşik etti bedenini. Sapasağlam, tertemizsin yine de! Kumsalda koşan çocuğun elinde sıkı sıkı tuttuğu o küçük beyaz taş gibi... Ali'den Suskun Güzel'e
Bir gün gelir de unuturmuş insan, en sevdiği hatıraları bile. Saat onikiyi vurduğu zaman, beni unutma! Çünkü ben her gece o saatlerde seni yaşar ve seni düşünürüm, hayal içinde perişan yürürüm. Sen de karanlığın sustuğu yerde, beni unutma. O saatlerde serpilir gülüşün, bir avuç su gibi içime ey yar. Senin de başında o çılgın rüzgar deli deli esiverirse bir gün, beni unutma. Erkan'dan Nesrin'e
