Yıllarca yasaklar koyduk, inkar ettik. Baskılar yaptık. Kürt, Laz, Çerkez, Boşnak gibi tanımlamaları bölücülük olarak nitelendirdik. İnsanları hapse attık. Sonuç ne oldu? Anadilde eğitim ve yayında gelinen noktaya bakınca, sonucun ne olduğu açıkça görülüyor. Demek ki, bu tanımlamaları kullanmak bölücülük değilmiş. Demek ki, yıllarca inkar ettiğimiz bu diller varmış, konuşuluyormuş. Demek ki, devlet radyo ve televizyonlarından, Arapça, Zazaca, Boşnakça, Çerkezce yayın yapılırsa kıyamet kopmuyormuş. Ülke bölünmüyormuş. Biz, politikalarımızı yıllarca yasak ve inkar üzerine kurmuş bir ülkeyiz. Koca koca bilimadamları, ortaya çıkıp demediler mi: - Kürtçe diye bir dil yoktur. Kürt diye bir halk da... "Etmeyin, eylemeyin, kendisini Kürt olarak tanımlayan milyonlarca kişi var. Üstelik bunlar Kürtçe de konuşuyor" denildiğinde, hemen yiyordunuz bölücülük damgasını. O canım Laz fıkralarının adı, olmuştu Karadeniz fıkraları. Laz tanımının yerini de Karadenizli almıştı. Kimse de diyememişti ki: - Yahu böyle dersek, Bulgar sınırından Hopa'ya kadar tüm Karadenizliler'i Laz olarak kabul etmiş oluruz. Oysa Lazlar, sadece Doğu Karadeniz'in bir bölümünde yaşarlar. Resmi görüş buydu. Karşı geldiniz mi, başınız belaya girerdi. Bir tarihte de ünlü bir siyasetçimiz ve Türk büyüğümüz, Kürtler'in aslında dağ Kürt'ü olduğu tezini ortaya atmıştı. Dağlarda yaşayan Türkler kara bastıklarında, "kart-kurt" diye sesler çıkartırmış. Kürt tanımı, işte buradan gelmeymiş. Bu iddia üzerine, ünlü mizah ustamız Aziz Nesin şöyle demişti: - Ben şimdi bu ülkede nasıl mizah yapayım? "Kart- kurt" benzetmesinden daha iyi bir mizah nasıl olabilir? Gerçekten, bu ülkede mizah çok zor iş. Belki şimdi siz de gülüyorsunuz ama, o yıllarda böylesine komik bir iddiaya inanan çok kişi olmuştu. Hala da inananlar var. Aslında, o tutum da bir tür bölücülüktü. İnsanların ırklarını, dinlerini inkar ederek onları yok sayıyordunuz. Dün TRT 1'de Boşnakça ile başlayan etnik dillerdeki yayın, bir dönüm noktasıdır. Umarım bu süreç, Türkiye'deki hoşgörü ortamının gelişmesine de büyük katkı yapar.
Yıllarca yasaklar koyduk, inkar ettik.
